şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Bir kadın, uçuk mavi sabahlığıyla
Balkonundaki çiçekleri sulamakta,
Bir adam, açık kalmış penceresinden
Havalanırken perdesi, traş olmakta,
Bana kimse söylememişti, Can,
Memik dayımoğlu bir de Hasan Hüseyin’i
Vurmuşlar yabanda.
İnanmadım, pencerede ki gölgem düştü,
İçimdeki umuda çarpan akgüvercin
Ne kadar eskiydi, Şadırvanın Külliyesi,
Bir yudum suyla doyan kumrusu
Yıllara meydan okuyan duvarların,
Ayakta durma gayreti…..
Biz; sevdalarımızı öykünmekten yorulmazdık,
Gülümseyişlerimizde bile,
Buruk emekçilerin izleri vardı,
Geceleri göğe,
Evler, soğuk kutularda,
Kendilerini boşyere ümitlendirmeyen
Barış çocukları,
Brandenburg kapısından geçmekte…
Karl köprüsünden her geçişimde,
Üşüyorum, bir tuhaf oluyor içim.
Dancing House’a benzetenler oldu, sarhoşluğumu,
Yıkılmadım oysa, ayaklarım Petrin tepesinde…
Ben biliyordum, rüzgar biliyordu
Ağaçlarda asılı duran umut yaprakları
Güneşle aydınlanacağını biliyordu,
Ben biliyordum, rüzgar biliyordu….
Ezik gönülleri sardın, uzunca bir süre
Bir inanmışlık kalesi ördün çevrene,
Kaz gelecek yerden, tavuğu da esirgedin
Susuz bir Haziran seni bekliyor Buğday Kabilesi…
Şiir cüppemi giyiyorum
Elimde satır açan, bir anahtarlık,
Duygu kalemimden bir dünya çiziyorum
Renkler yürek ikliminde bir sarmaşık…
Elizabeth’in Beş Çay’ı bitimine yetişebilmişti,
Gecikmesinin, bir uskumru yağmurundan olduğunu
Nasıl söyleyebilirdi?
Kesif, uzun bir yoldu,