şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
İç Anadolu’dan sevdalar şehrine
Elinde kalbi, dilinde aşk sözcükleri
Zamanı durdurup her seferinde
Demir atmış gönül rıhtımlarına
Dokumuş en ince sevda şiirlerini.
Ayrılık saati gelip çatınca
Yaşlı gözlerinle bakma ne olur
Sitemi ok gibi cana katıp da
Vurup yüreğimden yakma ne olur.
BAŞKASI VAR MI Hangisi acıysa , hiç durma öyle Ölüm mü, gurbet mi, ötesi var mı? Bağrımı delecek, bir bıçak bile Can dediğimizden, tatlısı var mı? Rakibe haber sal, yoluma çıksın Bak kalbim elimde, ölümü çaksın Bir tek sen üzülme, hep kanım aksın Sana mutluluklar, berisi var mı? Gam çöker içime, her akşamüstü Feryadım dinmiyor, […]
Ellerde karası, yüzünde hüzün
Bu kaçıncı matem, de cancağızım,
Dizilmiş tabutlar, dağlıyor sızın
Bu ilk vurgun değil, de cancağızım.
Sevda ateşine düştüm düşeli
Hep ömürden gitti bilen olmadı
Ayrılık derdiyle gözden düşeli
Halden anlamayan beni kınadı.
Gecenin geçmeyen bu saatinde
Zaman sende durmuş, sesin yankılanır
Ve gülüşlerin parça parça dökülür
Bitmeyen elemler üzerine.
Şarkılar çalınır, derin efkârdan
Nağmeden nağmeye akıp dururlar
Bestesi hüzünden, güftesi gamdan
Özlem ateşiyle yakıp dururlar .
Ağzından bal akan sahte dostlarım
Hiç veda etmeden çekip gittiler
Yalanla, dolanla geçti yıllarım
Gönülden sevgiyi yıkıp gittiler.
Mezar taşlarıyla övünmem ama
Geçmişe dalınca gücüm bilenir
Şehitler diridir ölüdür sanma
Vatan denilince , dağ, taş canlanır.
Yollarımda bekler durur kem gözler
Sabah gölgemle söyleşir, akşam telefonda.
Zevk yapmış kendine köşelerde izler
Kaş yapayım derken, göz çıkarır muhteris.
Sana derin sana, ey insan, ey Müslüman
Var mıdır kitabımızda yeri , sözlerin hepsi yalan !..