şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Ölüm ki ortak yurdumuz yapısı teklik sen ben yok
Gölgeler sırdan ışımış canlar var orada kan yok
Topraktan inşa bedenler devrildiğindendir elbet
Hatrımızı taşa çalıp gönül mülkünü yıkan yok
bebek yapardı
annem bezden iskeleti dut ağacı
dökülürdü dutlar yere tek tek
biçimli beyaz uzundu parmakları annemin
Affın kandil, yolculuk gecesinde;
Aciz bir kulunum Hak, sana geldim.
Sarhoş olup dünya meyhanesinde,
Ayağım dolaşarak sana geldim.
Yar’e ayandır ahvalim esrarına eremedim
Dergahına aldı beni cürmüm çok ki duramadım
Canım ağır dilim lalde başım daim tahammülde
Cefasıyla eylendim de sefasını süremedim
Bu candan gelin geçelim.
Geçenler yolda kalmaz.
Yalan dünyadan göçelim.
Göçenler yolda kalmaz.
Medine’nin gülüydün hiç gülmedin.
Âlemlere ışık saçar didarın.
Son resulsün, sana hayran ümmetin.
Beklediği rahmet sensin toprağın.
Ay ışığı su gibidir,
İnsanoğlu dünya.
Bu dünyayı seven kullar ne buldular ne buldular
Mevlasını öven kullar nurdan hazine buldular
Sema ışığa dönüyor gafil sahipsiz sanıyor
Âşıklar Rabb’i anıyor insanı ayna buldular
Zaman bizden gün devşirir, eser gider yücelere.
Gönül yad olandan bezmiş, küser gider yücelere.
Her dil bir şey söyler burda, Hak için “Hak” diyen kârda.
Nefsi ona “Konuş” der de, susar gider yücelere.
Dağlar taşlar dile geldi, dile geldi: “Hu” dedi.
“İnsanoğlu yolun kısa, menzil işte bu!” dedi.
Dalda kuşlar dile geldi, dile geldi: “Hak” dedi.
“Yaşamak bir güzel düştür, uyan artık, kalk!” dedi.