şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Dert varsa bölüşürüz başım gözüm üstüne
Yalnız yokluğun çile, benim uğur böceğim
Aşk var ise yansısın, bırak yüzüm üstüne
Bir sevda gelsin dile, benim uğur böceğim
Sensizlik kanayan yaram en iyi sen biliyorsun
Dünyayı ateşe verip yaralarımı azdırma
Bir de alay eder gibi mutluluklar diliyorsun
Ne olursun sevdiceğim bana özlemi yazdırma
Hay Allah, bu yaştan sonra aşık olmak. Doğrusu düşünememişti. Birinci evliliğinden sonra evlenmekten gerçekten çok nefret eden Ahmet Bey; karşısına çıkan, kendisine msn den, hem de hiç görmeden aşık olmak. Allah’ım, gerçekten Esmer Güzelimi çok seviyorum. Diyerek gülümsemeye başladı. Bir taraftan da o uğursuz gün dediği kara gün olan 16 kasımı bir türlü unutamıyordu.
Ahmet Bey için yeni bir gün başlıyordu. Sabah erkenden kalktı, okula hareket etmeden önce her zamanki gibi kahvaltısını yaptı. İlaçlarını aldı. Sağa sola bakındı. Çantasını aldı ve evinden ağır adımlarla çıktı. Otobüs durağına gitti. Otobüs yine tam saatinde geldi. Otobüse binince ilk işi sürücüye:
“ – Günaydın. Hayırlı günler, hayırlı işler, kolay gelsin.” dedi.
Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez….
Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir
kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı
otobüse bindiler. Gençtiler, çok genç… Birbirileriyle konuşacak cesareti
bulmaları biraz zaman aldı ama sonunda başardılar. İkisi de her sabah otobüse
Haydi dedi Cemil çocukluktan beri kardeşten öte olan Davut’a. Hadi bu akşam sahile gidelim, bir semaver çay söyleyelim kendimize birde nargile fokurdattık mı deyme keyfimize.
Birlikte çok zorluklar yaşamışsınız, çok tehlikeler atlatmışsınız. Birbiriniz için canınızı katmışsınız sevginize. Sen anne ne fedakârlıkta bulunmuşsun babam için. Baba sen de annem için ne kadar da çaba harcamışsın böyle, zor olmuş sevgini söylemek, evlenmek teklifi etmek.
Neden insan aynaya baktığında, aynadaki aksinin kendi yüzüyle uzaktan yakından bir alakası olmadığını düşünür. Bu his öyle her zaman olmaz, arada bir ya da insan aynaya çok uzun zaman bakarsa olur. Şimdi aynaya anlamsız bakıp, yüzümden nefret ediyorum, sanki gördüğüm yüz benim yüzüm değil.
Öldüğünde yazdı. Hem de sıcak bir yaz. Havada o biçim pis bir nem vardı. Nahiyenin girişindeki asfalt yol erimiş, yol kenarında bulunan otlar sıcaktan yanmış, asmalar dallarında kurumuş, ramazan sebebiyle vakit ezanını okuyan cami imamının sesi susuzluktan dolayı duyulmaz olmuştu.
Güneş de günlük işini bitirmiş, başını alıp gitmişti. Ortalık kararmaya başlamıştı. İçim de öyle… Karardıkça kararmaktaydı. Ev dar gelmeye başlamış, odamla diğer bölümler arasında lüzumlu lüzumsuz gidip gelmelerden, huzursuz kıvranışlarla mekik dokumaktan yorulmuştum. Ölümün eşiğine gelen Ogün değil, sanki bendim. Masamın üstünde bir takvim yaprağı