KARINCA KARA ARKADAŞLARINA SORUMLULUKLARINI HATIRLATIYOR

Evvel zaman içinde…
Kalbur saman içinde…
Develer tellal iken…
Pireler berber iken…
Ben annemin beşiğinde tıngır mıngır sallanırken…
Eski zamanlardan birinde bir karınca ülkesi varmış.
Bu ülkede tüm karıncalar bahar ve yaz aylarında durmaksızın çalışıp kış için yiyecek toplarlarmış.

O sabah yiyecek toplamaya çok az karınca gelmiş. Karınca Kara önce bu duruma bir anlam verememiş. Sonra gelenlerle birlikte yiyecek toplamaya gitmişler. Günün sonunda Karınca Amber çok az yiyecek toplandığını söylemiş.

Ertesi sabah yine aynı sayıda karınca çalışmaya gelmiş. O günün sonunda da çok az yiyecek toplanmış.

Bu durum bir hafta boyunca bu şekilde sürmüş.

Tabi bunun sonucunda da ambarlara çok az yiyecek girmiş.

Bu durum karşısında ambarlardan sorumlu karınca Amber şöyle demiş:

-Arkadaşlar! Ambarlara baktığımda çok az yiyecek topladığımızı görüyorum. Ne yapın edin diğer karıncaları çalışmaları için ikna edin demiş.

Bunun duyan Karınca Kara durur mu? Hemen kapı kapı dolaşmaya başlamış.

Her girdiği evde konuştuğu karıncaya niçin çalışmaya gelmediklerini sormuş. Hepsinden de şu cevabı almış:

-Bütün yaz boyunca çalıştık. Artık çok yorulduk. Bu yüzden de yiyecek toplamaya gelmeyeceğiz demişler.

Bunları duyan Kara şu açıklamayı yapmış:

-Değerli arkadaşlarım! Sizi anlıyorum. Hepimiz çok yorulduk. Dinlenmeye ihtiyacımız var. Fakat bu yaz sonuna kadar etraftaki tüm yiyecekleri toplamalıyız. Bu bizim sorumluluklarımızdan biri. Aksi halde kışın ortasında yiyeceğimiz tükenir ve aç kalırız. Bu duruma düşmemek için şimdi çok çalışmalıyız. Yarından tezi yok hepinizi iş yerine bekliyorum demiş.

Ertesi sabah tam da dediği gibi bütün yetişkin karıncalar işe gitmek üzere alanda toplanmış. Bu durum karşısında Karınca Kara mutluluk gözyaşları dökerek hepsine teşekkür etmiş.

Ve o günden sonra karınca ülkesindeki tüm karıncalar sorumluluklarını bilerek yaşamışlar.

Evet, çocuklar sizin de sorumluluğunuz öğretmeninizi iyi dinlemek, derslerinize çalışmak ve başarılı olmak değil mi?

Daldan üç elma düşmüş. Biri sana, biri bana, biri de dinleyenlerin başına.


Hacer Taner Bulut
www.kafiye.net