Baba olmak mı, erkek olmak mı zor?

Merhaba Sevgili dostlar. Nasılsınız efendim, iyi misiniz, ne alemdesiniz, neler yapıyorsunuz? Beni soracak olursanız Ben iyiyim efendim, keyfim yerinde. Kafamdaki sorunların da cevabını bulabilseydim. Şimdi benden daha mutlusu, daha keyiflisi olamazdı.

Sevgili dostlar birkaç gündür kafamı kurcalayan bir durum var. Bunu sizlerle paylaşmadan edemeyeceğim. İnan düşündükçe, kendi kendimi yiyorum. Hani diyorlar ya zaman değişti insanların ne yaptığı belli değil! İnanın sevgili dostlar zaman değişmedi, zamanın içerisinde yaşayan kişiler değişti. Ne felek kahpe, ne zaman kahpe, ne de üzerinde yaşadığımız şu dünya kahpe. Kahpe olan dünya üzerinde yaşayanlar. İnsanlar arasında ayrım yapan, insanları birbirine düşürenler, insanlar arasında sahtekarlık yapanlar bana göre kahpe.

Arasıra sokaklar’da dolaşırım. Şakaklarda yürüyenleri izlerim. Çoluk çocuk, kadın erkek, yaşlı genç, sivil, resmi, yoldaki araçlar, sokaklardaki kediler köpekler… Kısacası sevgili dostlar canlıların davranışlarını izliyorum. İzledikçe, davranışları gördükçe,insanların telaşı içerisinde bazen yaptıkları hataları gördükçe ister inanın ister inanmayın ilkönce kendime kızıyorum, sonra olumsuz davranışlarda bulunan kişilere kızıyorum çoğu zaman da sinir küpü olup eve dönüyorum.

Ya bırak isteyen istediği gibi yaşasın, sana ne sen ne karışıyorsun! Bu dünyayı senden başka düzeltecek yok mu? Bak sinirlenince zararı sana oluyor! Dünyanın tek akıllı sen misin kardeşim diyenleriniz olacak. Siz de haklısınız ama ne yapayım elimde değil. İster istemez gördüğüm yanlışları düzeltmek için elimden geldiği kadar gayret gösteriyorum. Peygamberimiz (sav); ” Bir kötülük görürseniz onu ilk önce elinizle düzeltiniz. Eğer elinizle düzeltemiyor sanız o kötülüğü dilinizle düzeltin. Dilinizle düzeltemiyor sanız o zaman kalbinizle buğz edin düzeltmek için uğraşın.” Bunu kendime temel prensip kabul ettiğim için mümkün mertebe birinci ve ikinci şıkları uygulamaya çalışıyorum.Elimden gelen gayreti gösteriyorum sevgili dostlarım.

Sevgili dostlar, sokaklarda en çok dikkatimi çeken çocuklu kadınlarımız. Babaların çocuklarıyla gezdiği sayılı. Hele babaların çocukların ellerinden tutup parka gittiği nadir. Dedeler nineler ya da anneler çocuklarını parka götürür. Anneler çocukları parka götürmekle bazen de ara sıra da olsa çocuklarını iş yerine götürür, arkadaş toplantılarına götürür, sinemaya götürür. Kısacası Baba sokakta sürterken anne çocuklar ile uğraşır ev işleri pazar işleri derken nefes alacak zaman bulamaz. Baba kahveye gider, arkadaş toplantılarına gider, maça gider, kafa çekmek için alkollü yerlere gider ama hiçbir zaman çocuklar yanında olmaz. Üstelik onun gittiği yere çocuklar uygun olmadığı için bu nedenle götürmez miş. Geç onu geç bahaneleri adam gibi yapın. Çocuk hasta olur annesi çocuğu doktora götürür, çocuk okula gidecektir okuldan alınacaktır anne koşturur. Bunlar yetmezmiş gibi eve gelir ütü temizlik yemek kadının sırtındadır. Derler ya erkek rahat etmek istiyorsa;” Kadının sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etme.” ki rahat edersin. Külliyen yalan Sevgili dostlar külliyen yalan. Sen zevk eğlence peşinde koşacaksın, hanımın evin bütün yükünü üstlenecek. Nerede görülmüş böyle adaletsizlik. Hani bizde erkekler var ya, babalar erkek ya, evin geçimini babalar sağlar ya, kadınlarımız da evin işine bakacak, çocuklara bakacak, bir de kocasının zevkini karşılayacak.

Sevgili dostlar, bu tür aile anlayışı, bu tür evlilik gerçekten yanlış. Evde eşler görev paylaşımı yapmak zorundadır. Sağlıkta hastalıkta iyi günde kötü günde madem söz veriyoruz birbirimize; o zaman ev işinde de, ev dışında da, çocuğun yetişmesinde de ortık çalışılacaktır. Eğer paylaşmazsak o zaman biz babalık görevini yapmamış oluruz. Biz çocuklarımızı ortak büyütmek zorundayız. Çocuğu sadece anne büyütecek baba elini kolunu sallayacak değil, bizzat anne baba çocukların ortak büyütecek, ev işlerini ortak yapacak ve görev paylaşımı yaparak evli yürütecektir.

Bu arada Sevgili dostlarım belki canı sıkılacak ama kusura bakmayın, benim canım her zaman sıkılıyor. Şu bizim erkek müsvetteleri yok mu, Ben erkeğim, ben istediğimi yaparım, karım bana karışamaz, ben istediğim zaman eve giderim istediğim zaman gitmem erkek süveterleri yok mu? İşte bu tür kişiler canımı çok sıkıyor! Günümüzde erkekler kendilerini o kadar Özgür hissediyorlar ki, Birgün bir sohbet sırasında yaşadığım o anı size aktarmak isterim.

Yıllar önce görev yaptığım okulun öğretmenler odasında bir bayan öğretmen bir erkek öğretmen ve ben sohbet ediyorduk. Bayan öğretmenimiz okulumuza yeni gelmiş ve dersi olmadığı için bizimle beraber oturuyordu. Bu arada bayan arkadaşım çok da güzel olduğunu söyleyebilirim. Bizim erkek arkadaşın niyetini konuşmalarından anladım. Bizim arkadaş yavaş yavaş okulumuza yeni gelen bayan arkadaşa özür dilerim sulanmaya başlamıştı. Hatta konuşması sırasında şöyle bir ifade kullandı:” Arkadaş erkek dediğin özgür olmalı, istediğin zaman istediğin yere gidip istediğini yapabilmeli. Ayda bir defa veya iki defa dışarıda bir bayanla beraber olabilmeli. Ben bunu modernlik olarak kabul ediyorum. Ben bunu özgürce yaşamak olarak kabul ediyorum ve böyle bir davranışı uygun görüyorum.” dedi, ben dayanamadım.

Sevgili arkadaşım o kadar harika konuşuyorsun, o kadar güzel konuşuyorsun ki inan sana hayran kaldım. Demek siz modern bir ailesiniz. Soruma karşılık da evet dedi. O zaman sen ayda bir veya iki defa bir bayanla beraber olabilirsin. Bana hemen evet dedi. Kendisine şunu söyledim:” Madem siz modern ailesiniz, modern yaşamak istiyorsunuz inan modern yaşamda eşitlik söz konusudur. Demek sizin gibi eşinizde ayda bir veya iki defa bir başka erkekle beraber olabilir.” Dememle birlikte bizim öğretmen arkadaş ayağa kalktı. Bana erkeklik taslama başladı. “Sen ne demek istiyorsun, bana bunu nasıl söylersin?” Ben ister istemez arkadaş seninki Canda hanımın ki morpatlican mı dedim. Erkek öğretmen arkadaş öğretmenler odasını terk etti gitti.

Sevgili dostlar ben bu olayı 1988 yıllarında yaşadım. Ya şimdi o kadar rezaletler ayyuka çıktı ki erkeklerin yaptığı rezaleti anlatamam. Kadınlarımızın da birçoğunda modern yaşamın adı altında yanlışlar yaptığını görüyorum. Ancak şunu unutmayalım ki erkek yaptığı zaman, erkektir yapar, özgürdür demek mümkün değildir. Erkeğin yaptığı hovardalık değil zinadır. Kadın yapıyorsa onun yaptığı da zinadır. Bunun kadın erkek ayrımı olmaz. Kadın yapınca zina kabul edeceksin, kadına her türlü sözü yapıştıracaksin, Sen yapınca erkeklik olacak, geç onu geç, resmen erkeğin yaptığı da zinadır.

Sevgili dostlar, bu hafta babalar günü var, pazar günü babaların babalar günü kutlanacak. Gerçi babalar gününde masrafları yine babadan çıkacak ama babadan oturup uzun uzun düşünmesi lazım. Ben çocuklarımla ilgileniyor muyum? Ev işleri ile ilgileniyor muyum? Eşim ile ilgileniyor muyum? Eşimin ruhsal duygusal ve Mali yönden eşimin ihtiyaçlarını karşılıyor mu? Eşim ihmal edip dışarıda geçici duygusal ilişkilere giriyor muyum? Evet bunun hesabını verebiliyorsanız siz hem baba erkek olmuşsunuz demektir. Bunun hesabını veremiyorsunuz siz ne erkek ne de baba olmamışsınız demektir. Sizden olsa olsa erkek müsvettesi Baba müsveddesi olur!

Sevgili dostlar, ben fazla sözü uzatmayayım yine de baba olarak, bir erkek olarak yapmamız gerekenleri yapalım. Kadınlarımıza ve çocuklarımıza değer verelim. Mutluluğu sokakta kahve köşelerinde başka kadın veya erkekte aramayalım. Adam gibi adam olalım, kadın gibi kadın olalım. Taş yerinde ağırdır misali yaşamımıza dikkat edelim.

Kalın sağlıcakla Sevgili dostlar.

Karabağlar/13.06.2019
Hüseyin Durmuş
Emekli edebiyat öğretmeni
Şair yazar
www.kafiye.net