şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
ÇUKUROVA YIKILSA
Aylardan eylüldü mevsimse güzdü
Güzeli yayladan dönerken gördüm
Adını sorunca dudağın büzdü
Yokuşu aşağı inerken gördüm
Kadirli Ceyhan’a uğradı yolum
Vallahi bilmem ki n’olacak halım
Yanmaya başladı aslında solum
Bakınca utanıp sinerken gördüm
Pozantı Çayı’nda şavkı göründü
Fark edince beyaz şala büründü
Bakışları çok içtendi derindi
Yıldız gibi kayıp sönerken gördüm
Ceyhan Nehri gibi aktım bulandım
Adana’yı Torosları dolandım
Ayrılırken gözyaşımla sulandım
Tam da otobüse binerken gördüm
Der BEKİR’im Çukurova yanası
Kozan Dağları’na uçup konası
Bembeyaz gül yüzlü Yörük sunası
Yürekten badeyi sunarken gördüm
BEKİR AKBULUT
17.09.2013
www.kafiye.net
KIRMIZI KURDELA
Sıkıldım artık ben inan burada
Oyuncaklar bir tat vermiyor annem
Resim çiziyoruz bazen arada
Boyalara elim varmıyor annem
Bu küçük odada işim ne benim
Her gün biraz daha soluyor tenim
Bozukmuş damarda dolaşan genim
Düşünsem de aklım ermiyor annem
Bu aralar sık sık dişim kanıyor
Kızarıyor tenim canım yanıyor
Titriyor ellerim başım dönüyor
Kimseler halimi görmüyor annem
Çok yorgunum bu gün ateşim çıktı
Doktor amca geldi nabzıma baktı
Yaptığı iğneler canımı yaktı
Maskesiz odama girmiyor annem
Lösemiymiş bunun tıpta ki yeri
Pıhtılaşır kanlar dönmezmiş geri
Pul pul dökülürmüş bedende deri
Hemşire yaramı sarmıyor annem
Kemoterapi bir dilek demekmiş
Biraz sabır çokca emek demekmiş
İlik nakli ise bebek demekmiş
Bunlar inancımı kırmıyor annem
Doğsun da kardeşim umut getirsin
Alsın bu derdimi geri götürsün
Çektiğim acıyı çabuk bitirsin
Saatler umuda vurmuyor annem
O sarı saçlarım tel tel döküldü
Çok üzüldüm zira boynum büküldü
Aynaya bakınca içim söküldü
Bukleler yerinde durmuyor annem
Kırmızı kurdelam Esra’da kalsın
Çıtçıtlı tokamı Ayşegül alsın
Tacımı sen sakla hatıra olsun
Saçlarım kökünden sürmüyor annem
Safiye SAMYELİ
www.kafiye.net
BELİNAY
Sen düşlerin koynunda ben hala nöbetteyim.
Gözlerim kan çanağı görmüyorsun Belinay.
Ne başı var ne sonu bitmiyor girdaplarım.
Yıldız olup geceme doğmuyorsun Belinay.
Nasılda masumsundur şimdi melekler gibi.
Mışıl mışıl uykuda tıpkı bebekler gibi.
Oysa ben uluyorum Kuduz köpekler gibi.
Merhamet edip beni duymuyorsun Belinay.
Nazlı başı koyduğun yastığın ben olaydım.
Saçının her telini buselerle boğaydım.
Ya da yorganın olup gül tenini saraydım.
Seni nasıl özledim bilmiyorsun Belinay.
Bir gece de bir resme kırk defa bakılır mı:?
Kağıt ile söyleşip derde dert katılır mı ?
Ruhum sende esirken söyle hiç yatılır mı:?
Berattan yana haber vermiyorsun Belinay.
İblis sen suretine bürünüpte geliyor.
Önce ümit veriyor sonra alay ediyor
Ben sen diye inlerken şah damardan vuruyor.
Sessiz çığlıklarımı duymuyorsun Belinay.
Ömrümce beklerim ben inan ki senden bıkmam.
Sen emreyle yeter ki bir kez sözünden çıkmam.
Ağrıtmam hiç başını bil ki canını sıkmam.
Sözlerime itimat etmiyorsun Belinay.
Deme ki sakın bana bunlar sadece laftır.
Sevda değil senin ki hadsiz büyük bir gaftır.
Sevene bunca zulüm inan büyük günahtır.
Sevmekte bir ibadet bilmiyorsun Belinay.
Gönül kapım açık bak gel gir hadi arala.
Sevda dan aşktan yana ne var ise sirala.
İster yüzümü güldür ister bahtım karala.
Bu can yoluna feda bilmiyorsun Belinay.
Safiye SAMYELİ
www.kfiye.net
ANNEM
Hani ben senin küçük kuzundum?
Hani ellerim yumuk yumuk
Gözlerim bademdi?
Adımların paytak paytak,
Hani yüreğinde ince sızındım?
Nerdesin sen annem?
Buğulu gözlerim, Üşüyor yüreğim
Bak titriyor ellerim!
Gel annem sar Yaralarımi
Sadece oynarken düşüp kanayan dizlerimi değil
Sar ruhumun acılarını.
Şimdi ben büyüdümmu annem?
Peki ya dertlerim, onlardami büyüdü?
Nasıl başa çıkarım anlamamki!
Zaten korkarım da karanlıklardan
Söndürdüler ruhumun ışıklarını?
Gel annem, hadi uzat ellerini
okşa yine eskisi gibi saçlarımı
Sar Üşüyen bedenime kanatlarını
Tut ellerimi yürüt beni annem
Kimse çekmedi senin gibi nazlarımı.
Gülbahar Fidan 09 14 2014
www.kafiye.net
SATILIK DÜŞÜM VAR
Gerzek gerzek dolaşıp suya taş atıyorum
İşporta pazarında düş alıp satıyorum
Müşteri bulunmazken gören deli sanıyor
Hayalle çırpındıkça inan ki batıyorum.
Sevecen mutlu halle tepeden ay göründü
Tüm karanlık dehlizler aydınlığa büründü
Yüzümde sıcak gülüş gönlümde aşk şimşeği
Bir sükutu can ile yara doğru süründü.
Çağ ötesi hasretle sarmak geldi içimden
Açlık tokluğa inat habersizdim geçimden
Sıkıntılar geride sanki rüya alemi
Seven sevilen sarhoş herkes memnun seçimden.
Bülbül feryat edince anladım sabah yakın
Balıklar rızık diye geziyor akın akın
Ruhum benden uzakta ayaklarım kumsalda
Ne muhteşem Ya Rabbi doğan güne bir bakın.
13.09.2014
Ahmet Çelik
www.kafiye.net
Seni Hayale Koydu
Sen bende oldukça
Susmaz bu yürek sesim
Seni duyan,
Şarkılar,şiirler sevinsin
Sen bende oldukça
Kalem susmaz,
Dil susmaz.
Ne bir şiir
Ne bir şarkı,
Seni asla anlatmaz,
Bir düşün hele
Senin yerinde,
Kim olmak istemez
Sevgi nedir bilmeyene
Ne şiir ,ne şarkı,ne kalem
Sevdayı anlatmaz.
Bir vedanız gidene
Şiirler yazılmaz
Şiir sussa kalem sussa
Yürek susmaz
Senin yerinde kim olmak istemez
Artık geçtim kendimden
Bir garip aşığım ben
Kim ne derse desin
Hasrete,özleme,vurur kalemim
Yıllar yılı hep
Sanadır sevdam,sanadır sevgim.
Sevgiyi bilmez edim yaaa
Inan hepsi bir muamma
Unutmak içindi seni,
Demekki unutmamış,
Ne yürek,ne kalem seni…
Aynur Akınçay
www.kafiye.net
GECE
Yürürken birden yolda
Mehtap çıktı karşıma
Pırıl pırıl parlıyordu
Denize vurmuştu ışıkları
Bir tablo duruyordu
Öylece baktım kaldım
Yine hayallere daldım
Bu mehtabı birlikte
Seyretmekti seninle
Bir banka oturup hemde elele
Diye düşündüm işte
Olsaydı sevgilim yanımda
Kol kola yürürdük bu yolda
İlerledikçe gece gitgide
Kayboldu ay sessizce
Benim gibi o da karanlıklarda
Bitmedi umutlarım yinede
Muzur muzur güler dedim sinsice
Kimbilir buluşur gözlerimiz belkide
Gün ağarırken sabah ufukda
Işın Andaç 11.9.2014
www.kafiye.net
BİTERCESİNE
Seni öyle unutmalıyım ki
Yılları durdururcasına
Senin ile doğduğum günü
Bir daha anmamacasına
Seni öyle silmeyim ki
Yüreğimden sökercesine
Hiç bir anı kalmamacasına…
Tüm izlerini yok edercesine
Ellerimi bıraktığın günü
Yüreğimden kayboluşunu
Öksüz bir çocuk gibi
Boyun büküşümü
Ve anlamsız gidişlerini
Öyle kazımalıyım ki gönlüme
Öyle prangalar vurmalıyım ki
Kalbime bir daha asla girmemecesine
Seni öyle çıkartmalıyım ki
Yüreğimden
Kendimden
Bitercesine….
Berat Bahure Anteplioğlu 03.04.2005 02.35
Melbourne
www.kafiye.net
Güzel Kadın!
– Bana beni sevdiğini söyleme Güzel kadın! Bana bir çay demle sıcacık, hissettir, çayı yüreğimde.
Kalp çarpıntılarıyla başlayan, sonrada beni benden alıp giden imanım gibiydin sen. Aklıma geldiğinde aklımı başımdan alan, ama yüzümü güldüren gülüşümdün sen. Zamanla alışkanlığım haline gelen sigaram gibi bağımlılığın olmuşken, yokluğuna alışabilmek ne zor bir bilsen… Varlığın bende bir gün biter mi? Ben öylede anlarım sevildiğimi!..
– Neden ağlıyorsun, dedi adam.
– Sebebi yok, deyiverdi kadın.
Adam tekrar sordu:
– Kalbini kıracak bir şey mi yaptım?
Kadın ağlayarak cevap verdi:
– Ağlamak için bir sebebi mi olmalı insanın?
Eski hayatıma ağlıyorum,
Adam tekrar sordu:
– Özledin mi? dedi adam.
Kadın ağlayarak cevap verdi:
– Özlemek mi? Özlenecek neyim var ki diye cevap verdi.
– O zaman ağlama, dedi adam.
– Delisin dedi kadın, ağlattın beni verdiğin bir hayatla, hala anlamıyor musun? Çok sevdin beni, mutlu ettin, güldürdün, asıl güldürürken en güzel gülü verdin bana, dedi. Ne güzel uyanabilmek sabaha, ne güzel kokularını alabilmenin kardelenlerin! Pencereyi açınca kokusunu alabilmek toprağın! Yağmur yağınca canlanır ya topraktaki tüm canlılar, sevdiklerimizde canlansalar! Daha güzel olmaz mıydı dünya? Öyle ya gidenler gelmez bu dünyaya! Toprağa ektin fidanı, oysa gömdün insanı! Toprak ne işe yarar ki? Hem can alıyor, hem de can veriyor! Gömüyorsun insanı ağlatıyor, ekiyorsun fidanı can veriyor, güldürüyor! Ağlatmak mı güldürmek mi niyetin bilemedim? Bir sır var ardında; ben bu sırra eremedim, dedi kadın.
Dayanamadı adam ağlayıverdi.
İşte o zaman kadını anlayıverdi…
Hatun Yılmaz
20.06.2009iye.net
www.kafiye.net
HER AN
Bir günaha yanarken cehennemin ciğeri,
Hangi günahın fecrinde buldum seni?
Hangi günaha gebeydim o vakit?
Hangi tövbe çevirdi birbirimize bizi?
İsyandan çekip aldık da an’ı
Kundağa beledik iki canı
Sen ninniyle sakinleştirirken
Ben masalla durulttum kanı.
Şimdi sarmasın korkunun kolları
Düştü yola muradın nalları.
Kaybolan buluttur, gökyüzü biziz
Bizden geçmesin hicranin yolları.
Elvan Usul
www.kafiye.net
