HAYKIRIŞLARDA BOĞULAN HIÇKIRIKLAR

Dünyaya gelmeden “güle güle!” demeyi öğrenen bebekler ve şehirdeki masum çocuklar…Oyun yerleri, bombaların atıldığı, kana boyanmış topraktan gelen, ağır bir kokunun sardığı bomboş sokaklardı.

Paramparça bir şehir, ıssız sokaklar, terkedilmiş evler ve ölüme sığınmaya mahkum insanlar!Her yeni gün; bir başka ölüm, her yeni yıl; bir başka acı, her gelecek, dibi görünmeyen karanlık bir kuyu bu şehirde!

Şehir yalnızdı, yapayalnız. Paramparça olmuş şehrin, her bucağına acı taşıyan haykırışlarıydı şehirde tek hissedilen.Şehirden dışarı taşmayan haykırışlar. Her insanın hissedebileceği haykırışlar değildi şehrin haykırışları. Şehirden dışarı taşan tek şey; giderek şehri yutan kan gölüydü.

Hiç kimsenin umurunda değildi bu doymak bilmeyen kan gölü!Hiç kimse farkında değildi, dünya kör olmuştu!Açın gözlerinizi, uyanın artık!Görünmez bir güç bu şehri ele geçirecekti, âdeta hipnoz etmişti dünyayı. Yoksa dünya ile güneş körebe mi oynuyordu?Esrarengiz bir güç dünyanın gözünü bağlamış, hadi güneşini bul diyor. Dünya güneşini arıyor, kışını yaşıyor.

Şehir duraksadı ve dinledi küçük bir çocuğun sözlerini: “Anne baksana güneş doğuyor, hadi uyan sabah oldu.” Yerde uzanan, bir kadın cesedi. Çocuk annesinden cevap alamayınca, etrafında olanlardan habersiz, anlamsız duyguların hakim olduğu masum bakışlarda etrafı süzdü.Ardından gelen; şehrin haykırışlarında boğulan, çocuğun hıçkırıkları. Yalınayak, yüzü gözü kir pas içinde, ağlamaya başlamıştı çocuk, önceden olacakları sezmiş gibi.

Ruhunu kaybetmiş düşman askerlerinin ayak sesleri ve pis gülüşleri duyuldu ve sonra da çocuğun hıçkırıklarını kesen bir patlama!Alnından fışkıran kanla, çocuk, yanıbaşındaki annesinin cesedi üzerine yığılıverdi.Şehirdeki tek yaşam belirtisini de silmişlerdi.

Gökyüzünden serpilen kurşun yağmurunun her damlasıyla genişleyen kan gölünde, derinden gelen haykırışlarıyla boğulan şehir, vatan toprağının üzerine örtülen bir al şal gibi, masum insanların cesetlerinden akan kanların, derin fısıltısını da içine çekerek son nefesini aldı.

Güneş KAYACAN
www.kafiye.net