İçtim!!!

Aşkını, doyumsuz susuzluğumu yenmek için içtim!
Sevdanı, acımasız sevdasızlığımı yok etmek için içtim!
Duygularının esiri oldum, sonsuz duyguların için içtim,
Sevdam sonsuza, yolculuğa çıktı tek başına şimdi.

Gözlerinde sevdanın pırıltısını hiç göstermedin!
Kalbinde aşkın çırpınışlarını hiç dinletmedin!
Sesinin “ Aşkım” deyişindeki hızını hissettirmedin!
Sevdam  sonsuza, yolculuğa çıktı tek başına şimdi.

Kahrolası ellerim, bir gül demeti ellerine veremedi,
Kahrolası dudaklarım, aşkı titrercesine söyleyemedi,
Kahrolası gözlerim, gün yüzüyle hiç seni göremedi,
Sevdam, sonsuza, yolculuğa çıktı tek başına şimdi.

Gökyüzünde yıldızım diyerek her gece izledim seni,
Güneşim olacaksın diyerek uyumadım, bekledim seni,
Gül yüzüme rüzgâr olup sürtünmeni düşledim seni,
Sevdam  sonsuza, yolculuğa çıktı tek başına şimdi.

Yollarındaki dikenleri ellerimle toplamaya çalıştım,
Yollarındaki engelleri aşkımın hârı ile yakmıştım,
Yollarındaki azgın suları senin için uslandırmıştım,
Sevdam  sonsuza, yolculuğa çıktı tek başına şimdi.

Bir tek sana, bir sevdana, bir de varlığına kandım!
Biriciksin, bir tanemsin diyen duygularına inandım!
Başkası yok, sevdam sonsuza deyişine aldandım!
Sevdam sonsuza, yolculuğa çıktı tek başına şimdi.

Der Hüseyin; sevda, aşk, mutluluk yalan!
Kahırlar, acılar, aldatılmalar sana, hadi oyalan!
Aşk senin neyine, mutluluklar hep inan yalan!
Sevdam sonsuza, yolculuğa çıktı tek başına şimdi.

İzmir / 24.05.2010
Hüseyin DURMUŞ
www.kafiye.net