ACI TEBESSÜM

Şairlerin dünyası farklı bir dünyadır. Onlar dış dünyalarından çok daha büyük bir iç dünyaya sahiptirler. Kendi iç dünyaları ile dış dünyaları arasında köprü kurarken bakış açıları, değerlendirmeleri ve etkilenmeleri şair olmayan diğer insanlardan çok daha farklıdır. Çünkü onların iç dünyasında geçmişte yaşanan olaylar, geleceğe yönelik planlar, hayaller, hüzünler, mutluluklar, umutlar ve daha bir çok şey birbiriyle yarışır durumda olurlar. Dış dünya iç dünyaya açılan küçük bir pencereden başka bir şey değildir.

Günümüzde şiir de, şair de ucuzladı. Şiir yazmak moda haline geldi. Ancak şairlik bir tür edebi mühendislik sanatıdır. Yetenek, geniş bir genel kültür, dilini iyi kullanmak gibi birçok donanım gerektirir. Şair Yıldız Toksöz gereken yetenek ve
donanımlara sahip bir şairimiz. Sanatıyla ilgili araştırmalar yapmakta, önerileri kulak ardı etmemekte, kendini ve kalemini geliştirmek için büyük çaba harcamakta ve emekleri de boşa gitmemekte.

Şiirlerini bir dosyada toplamış. Kitap yapmaya hazırlanırken incelememi rica ettiğinde dosyayı göndermesini söyledim ve gönderdi. Şiirlerini okuduğumda kendine özgü üslubunu, kaleminin gücünü ve ifadelerin derinliğini farkettim.  Tabi ki, gerekeni yaptım. Ricası üzerine sunum yazısını da yazarak dosyaya ekledim.

Kitaba verdiği ‘’Acı Tebessüm’’ adı hüzün çağrıştırdığı kadar da edebi bir özellik taşımakta. Hazırlıklar tamamlanınca kitabını Ankara’da faaliyet gösteren Yıldızlar Yayıncılık’ta yaptırdı. Bana da imzalayıp gönderme inceliğinde bulundu.

Acı Tebessüm görünüş itibariyle profesyonelce hazırlanıp basılmış bir şiir kitabı. Kapak tasarımı,  iç dizaynı ve şiirlerin güzelliği ile her kütüphanede bulunması gereken güzel bir eser.

Acı tebessüm sevda şiirleri ağırlıklı olmasına rağmen taşlamalar, vatan ve bayrak şiirleri, aile yakınlarına yazdığı şiirler, toplumsal şiirlerle hayli renkli ve çeşitli içeriklere sahip, şiir anlamları renkli bir kitap.

Acı tebessüm’deki ilginç deyim ve anlamlardan kısa örnekler vermek gerekirse;
‘’Aradığın aşk değil, seven mutlu etmiyor,
Gülistana girsen de kaktüs dolu kır olur.’’

Şiirlerde anlam bütünlüğü en önemli özelliklerdendir. Bir de anlam olarak satırlar
birbirinin devamı olmuşsa o şiiri okumaya doyum olmaz. Üstte buna bir örnek
vermek istedim ama Yıldız Toksöz’ün bütün şiirleri bu özelliği taşımakta.

Babası için yazdığı Şifa şiirinde;

‘’Kusursuz bir imanla her an senin yolunda,
Sevginle dönen kula şifayı ver Allah’ım…’’  demekte.

Toplumsal yaramız terör şehitlerimiz için yazdığı şiirinde şöyle yakınmakta;

‘’Sözün bittiği yerde kelimeler yetersiz,
Kaç evlat öksüz kaldı artık kaç hane ersiz…’’

Acı Tebessüm şiirlerinin hepsi birbirinden güzel. Aralarından örnek seçmekte zorlanıyorum. Şairin bir başka özelliği de söz sanatlarını iyi kullanması ve kendine özgü ifadelere yer vermesidir.

‘’Yalan yanlış yazarak şairlik yapmak kolay,
Uymaz davul sesine çektiğin bunca halay.’’

Eleştirdiği şairlerin şiirlerini davul sesine uymayan halaya benzetmek söz sanatlarına verilecek örneklerden biri. Kitapta bu tür söz sanatlarına hemen her şiirde rastlanmakta.

‘’Bir hayali dünyada duygu yüklü sazımı,
Paslanmış telleriyle çalmak istemiyorum.’’
‘’Sen ki, seven gönlümde cennetten cihanımsın…’’
‘’Hüzün limanlarında sallanırken mendiller,
Geceye düşer hüzün, söner gökte kandiller…’’(Acı Tebessüm şiirinden)

Ben de yıllardır hece yazıyorum. Ancak belirli kalıplarda yazmak alışkanlık haline geldi. Yıldız Toksöz değişik hece kalıplarını kullanmakta da mahir bir şairimiz;

‘’Bahar geldi sensizim bak,
Saçlarıma çiçekler tak,
Gözlerinle bir ışık yak,
Mutluluğu getir bana…’’

Acı Tebessüm kitap çöplüğüne dönen ülkemizde hece şiirlerini sevenlerin mutlaka okuması gereken müstesna bir kitap. Yıldız Toksöz’ün ilk şiir kitabı olmasına rağmen şiirlerinin anlam bütünlüğüne, kurallara uyumuna, akıcılığına ve diğer özelliklerine kusur bulmak çok zor. Hece şiiri meraklılarının mutlaka temin
etmelerini ve kütüphanelerinde saklamalarını öneriyorum.

Kendilerine başarılarının devamını diliyorum. Acı Tebessüm’ü okumak isteyenler aşağıdaki eposta adresinden isteyebilirler.

Mehmet Nacar
www.kafiye.net