Çocukluğumuz Küstü Bize

Işığı kapattım, aldım bademi de yanıma, uzandım yatağıma düşünüyorum öyle. Zamanın ne kadar çabuk geçtiğini anlatıyordum bademe. Çocukluğum geldi aklıma. Babama olan düşkünlüğüm mesela.. Eve ne zaman geç gelse merak ederdim. Hatta ağlardım. Annem sırf ağlamayayım diye hep bir yalana inandırdı beni. ‘Ağlarsan baban bunu hisseder ve çok üzülür’derdi ve ben hemen ağlamayı keserdim. Babam geldiğinde hemen boynuna sarılırdım, sonra hemen evdekileri şikayet ederdim.

-Baba annem bugün bana kızdı,
Yada
-Baba abim bugün bana vurdu..

Babam hemen onlara hem göz kırıyor hemde vuruyordu. Tabi benim gönlüm olsun diye şakadan vuruyordu. Bunu bildiğim halde mutlu oluyordum. Galiba çocukluk bu yüzden güzeldi. . Her şeyin farkına varsınız bile mutlu olmaktan hiç vaz geçmiyorduk. Bir şey itiraf edeyim mi? Ben korktuğum zaman altıma kaçırırdım. Annemden hiç korkmazdım. Çünkü Alışmıştı kadın cağız:) Aman hepimizin hayatında bunlar olmadı mı? Ne yaramaz çocuktum ben ya..

Sabahın köründe kalkıp bizim çocukları toplayıp oyun oynardık. Yakan top,elim sende,maç yapardık ve çocukluğumuzun olmazsa olması zillere basıp kaçıyorduk. Milleti ben gaza getiriyordum. Yahu düşünün beni kalüfere bağlıyorlarmış. Okul zamanı çok tembel bir öğrenci idim. Çünkü bizim aklımızda okumak yoktu. Oyun vardı, mutlu olmak vardı. Okul sadece
zorunluluktu bizim için. Hani önemini pekte bilmiyorduk. Aslında çok zekiydim
ama hep bir korku vardı. Ya yanlış ise..ya rezil olursam? Bu düşünceler
içerisinde başarılı olamadım.

Hatırlıyorum da din hocamız sırf dua ezberlememiş dik diye sopayla elimize vurmuştu. Ben daha çocuk yaşta haksızlık ve adaletsizliği kaldıramazdım. ‘ Bana kimse vuramaz’ düşüncesi hep vardı. Okuldan kaçıp babamın yanına gidip kolundan tuttuğum gibi okula getirdim. Hatırlıyorum kaçtığım gibi Mehmet hocam hemen peşimden gelmişti. Babamı okula getirip ‘milli
eğitime gideceğim’ deyip tehdit etmiştim. Hoca Özür dilemişti:)

Hâlâ da diyorum.. ailem dahi bana hiç kimse vuramaz:) Çocuk olmak farklı bir şey. Bu yüzden ne zaman bir çocuk görsem gidip hemen severim ve kulaklarına fısıldarım..’Büyümeyin sakın’diye..

Büyüdük masumluğumuzu kaybettik. Her şeye mutlu oluşumuzu, aile bağlarını, gerçek ve menfaatsiz sevgileri kaybettik.

Ne yazdım be. Dolmuşum yine. O değil de en çok çocukken hepimiz ‘büyüdüğümüzde de her şey aynı kalacak ‘ derdik ama hiç bir şey aynı olmadı. . Hiç bir şey sevgimizi saklayamadı. Biz büyüdük
Çocukluğumuz küstü bize..
Arada uğra ama olur mu.

Aşk -! Azam
Fulya Sinem ERASLAN
www.kafiye.net