Efsanem

Hüzünlü bir masaldı aşkın 
Tek yürekte yaşanan amansız bir savaştı… 

Her masal mutlu başlarmış, her aşk acı bitermiş 
Ve çekip giden asıl terk edilenmiş (?) 

Önce iki yürek göz kırptı birbirine uzaktan, sonra gözbebekleri buluştu tutku dolu aşkla ve masal böyle başladı… 
Gözlerden yüreklere, yavaşça yol aldı sevdamız hiç acele etmeden telaşsız.Güneşin uzaktan tebessümüne inanıp geleni bahar sandı ve umudun beyazında çiçek açtı dallarımız. 
Yüreğinin sıcaklığında yeniden can buldu ayaza vurmuş yüreğim ve gözlerim gözlerinin sonsuz huzuruna yılların yorgun telaşını bıraktı. 

Tehlikeli sularında gezindim Aşk’ın. Hiç tatmadığım bir duyguda attı sol yanımdaki ritim. Sen düştün aklıma olur olmadık zamanlarda ve düşündükçe göğüs kafesim sıkıştı durmaksızın. 

Aklımı, yüreğimi, düşüncelerimi ve Aşk’ın sınırlarını zorladım seninle. Gözüm kapalı bıraktım kendimi bir duygu seline ve çağlayanlar sana çoştu yüreğimde. 

Hayatta frenlediğim ne varsa salıverdim ve sere serpe duygularla sana geldim. Sende frenledim düşlerimi bir yol ayrımında ve yüreğimi emrine amade eyledim. 

Korkmamıştım aşktan, aşkın hayatıma katacaklarından ve hayatımdan çalacaklarından. Korkmamıştım çıkacak yangınlardan ve yanık yaralarından 

Sandım ki biz bir masal değil bir efsane yazacağız, sandım ki biz o efsane ile sonsuzluğa akacağız… 

Meğer sevdan efsaneler kadar uzakmış..Aynı ritimde atmamış, aynı coşkuda çağlamamış yüreklerimiz. 

Ben coşmuşum yalnızca aşka olan tutkuyla. Ben bağlamışım kördüğümle yüreğimi yüreğine ve ben kalmışım bir başıma ayrılık ayazlarında. 

Kayıp gitmişsin yüreğimden bir yıldız gibi sessizce, daha efsanem yazılmadan… 

Bir ben kalmışım düş kırıklıklarıyla bir düşün ortasında… 
Uzanan ellerim hep o boşlukta 
Ve gözlerimin nemi 
Bulutlarla yeryüzüne iner şimdi. 

Her damlada efsane biraz daha kayar uzaklaşır gözlerimden.Ve bulutlar efsane yüküyle belki bir gün senin şehrinden geçer… 

Zamansız mekansız bir mülteciyim şimdi, adına aşk dedikleri bu kentte…Alışmalıyım yüreğimin derinliklerindeki suskun mateme. 

Gittin uçurumun kenarında bir hayat bırakarak ardına bile bakmadan, saymadan zamansız vurduğun düşlerimi gittin… 

Sensiz boynu bükük bir kardelenim şimdi aşkın karlı yamaçlarında, yeminliyim bir daha zamansız açmaya ve aşka kanmaya. 

Gittin, öksüz kaldı içimdeki küçük kız, 
Öksüz kaldı hayalimdeki efsanem, 
Bir şişenin içine hapsettiğim düşler, 
Sahile vurdu bir gece 
Ve, 
O şişenin içinde bir dilenci buldu düşlerimi. 
Şimdi o dilencinin hüzünlü gözlerindedir EFSANEM…. 

Elif  EYLÜL
www.kafiye.net