Geçmişi düşündüm bu bir kaç saat içinde.. 

Çocuklarımın masal kitaplarını, bilim,çocuk dergilerini nasıl bir heyecanla saatlerce okumalarını hatırladım.Oğlum en sevdiği futbolcuların fotoğraflı kartlarını almam için ısrar ederdi,sonra da onları yapışkan etiketlerle albümüne yerleştirirdi. Ne çok rengarenk bilyesi vardı ve birde tasoları okulda değiş tokuş yaparlardı diğer arkadaşlarıyla.ha birde miniş furyası vardı o zamanlar kafaları oynayan minik oyuncaklardı bunlar. Birde sürpriz yumurtadan ne çıkacak şimdi,bu heyecanlı bir bekleyişti her akşam babamızın eve gelişiyle.

Çocuklarımın hayatında artık hepsi geride kaldı.Zamanla bunlar gibi bir sürü oyundan vazgeçtiler.Bu normal tabii ki de.Artık birer çocuk değiller,olgunluğa hızla koşan ama gerçekten hızla koşan ergenler olup çıktılar.

Şimdiki hayatımızla geçmişle bir bağlantı olup olmadığını,geçmişle teselli bulup bulamayacağımı merak ediyorum da özlüyorum galiba o günleri.

Güzel sanatlara olan aşkımı kızıma bulaştırmıştım. Üç yaşındayken inanılmaz resimler yapardı. Grafiker olarak liseden mezun olmuştu. O zamanlar geleceği parlak müthiş olacağını düşünüyordum .Ve sonra bu bölümü sevse de iş imkanı açsından geleceğin mesleği olmadığına karar verdi.

Kararlarına saygı göstermeye,çocuklarımızın başarılarını hayattaki başarılarıyla bir tutan ısrarcı ebeveynler gibi olmamaya çalıştık.ama bir yandan da güzel sanatları bırakması beni içten yaralamıştı. Üniversite sınavına girip Kimya bölümünü tutturunca çok şaşırmıştım. ve de duygulanmıştım.

Şunu belirtmeden es geçemeyeceğim. Biz anne ve babalar çocuklarımızla ilgili gelişimlerinde karar vermeye ve bilmeye hakkımız var. Ama özel hayatlarına istila etme hakkımız yok. Bizler onların bekçileriyiz.Bir süre onları kollayıp gözetir,sonra da hayatlarını yaşamaları için bırakırız. O zamana kadar hayatta kalmalarını ve sağlıklı olmalarını isteriz.Ondan sonrası kendilerini ilgilendirir.

Evet, sorumluluklarımız var onları korumak için.Sizlerin anne ve babanızın her yaptığınızdan haberleri var mıydı? Hayır. dediğinizi duyuyorum.

İşte tam da bunun üzerine basarak bir ebeveyn olarak hiç bir kısıtlamada bulunmadık. Bilgisayar başında oyunlar oynayarak,birileriyle mesajlaşarak ya da kim bilir daha neler yaparak geçirmelerine izin verdik. Yani tatlı talı elimizden geleni yapmaya çalıştık. Bütün gençlerin de yaptığı bu değil midir zaten?

Çok şükür yemek saatimizde ,televizyon ve film saatimizde,birlikte konuşarak zaman geçirebiliyoruz. Eğlence yerlerine hatta konserlere gitmeyi teklif ederler. Her seferinde reddetmezsiniz çebte ki hesap buna uygunsa.. Tartışmalarda elbette oluyor her ailede olduğu gibi bu kaçınılmaz ama tartışmaların ağız dalaşına dönmemesine izin vermiyoruz karı ve koca olarak. Çünkü çocuklar bundan çok etkilene bileceğini de farkındayız.

Herhangi bir denetleme sistemine gerek kalmadan bu güne dek geldiler çok şükür.Unutmayın çocuğunuzdaki değişime zaman tanıyın,davranışlarının anlaşılır kılınabilmesi için. Yoksa tüm özel düşüncelerini,sırlarını,heyecanlarını sizlere aktaramazlar.

Hatırlıyorum da kendi gençliğimi,ne annemin nede babamın bütün olanları bilmelerini istemezdim.Bazı şeyler çok özel kalmalıdır.Sırlardan bahsediyorum. Bir insanın sır saklamaya hakkı var mı? Evet var. Ve düşündüğümüz her şeyi de bilmelerini istemeyiz.

Ama artık başka bir dünyada yaşıyoruz! Bilgisayar ve teknoloji bizleri değiştirmesin.

İlknur Yıldırım
28.05.2019
İzmir’den
www.kafiye.net