Zeynep torunum;

Merhaba Zeynep torunu m, nasılsın iyi misin? Uzun zamandır sana mektup yazamadım. Ben çok iyiyim Allah’a şükür. Hala sana kavuşamamanın, senden uzak kalmanın dayanılmaz arzularıyla birbirimize sevebileceğimiz, büyük bir özlemle kucaklaşa bileceğimiz o anı beklemekteyim.

Zeynep torunum, özlem’le sana kavuşmayı beklerken sen bir kardeşe kavuştun. Benim özlem’im bir kat daha arttı. Daha seni kucaklayıp öpemeden şimdi erkek kardeşine seninle beraber kavuşacağım günlerin özlemini çekmeye başladım tekrar. İçimde kavuşmanın özlem’i KatKat acılarla birlikte anlatılması zor duygularla hayal gücünün erişilmesi zor anlarını yavaş yavaş gidiyorum canım torunlarım benim.

Evet görememek, seslerinizi duyamamak, büyük bir özlemle sizi kucaklayamamak o kadar zor ki. Kader böyleymiş diyemiyorum, lanette edemiyorum. Yaşam acımasızlıklarla dolu. O acımasız gaddar yaşam içerisinde sana kavuşmayı beklerken, şimdi bu kavuşmaya erkek kardeşin de eklendi. Çok üzgünüm, o kadar üzgünüm ki bazen yaşamak bana zor geliyor. Hele hele büyümesi için, gelecekte güzellikleri yaşaması için gece gündüz emek harcadığım annen bana sizleri görmeyi, sizleri kucaklamayı, sizlerle el ele tutuşup yürümeyi bana çok görüyor. Sizin hasretine dayanamıyorum artık. Allah’tan en büyük duam seni ve kardeşini kucaklamadan, sesinizi duymadan, kokunuzu almadan bu yaşama veda etmek istemiyorum canlarım benim.

Gözlerimden yaşlar akarken salonda dışarıda rüzgar, kuşlar, ağaçlar sanki selama durdu şu an. Feryadımı duydukları için beni teselliye başladılar. Bir gün mutlaka iki torununa da kavuşacaksın. Üzme kendini, kahretme kendine, Allah kimsesizlerin garibanların yardımcısıdır. Sende bir gün Allah’ın izniyle 2 torununa kavuşursun. Büyük bir özlemle ikisini de kucaklar, öper, okşar, ellerinden tutup onları gezmeye götürürsün. Parkta onlarla beraber oynar eve dönüşte pastaneden evlenebilir dondurma verir konuşa konuşa eve ulaşırsınız. Kendine kahretme Allah büyüktür kavuşma vakti de yakındır inşallah diye bütün canlı varlıklar beni teselli ediyorlar şu an. Güneş bile salona girerken beni güzelliklerle kucaklıyor bak bu ışık sana iki torunu da getirecek diyor.

Zeynep torunum, bu pamuk deden seni ve kardeşini çok özledi. Ufuktan eve doğru ne zaman gelecekler diye sizlerin yolunu gözlemek de. Hüseyin dedem, pamuk dedem, dedeciğim çığlıklarınızı beklemekten gerçekten çok yoruldum. Allah’tan ümit kesilmez, Allah yardımcı mıdır. Sizlere büyük bir özlemle beklerken, sizlere kavuşmayı acılar içerisinde de olsa beklemeye devam edeceğim. Size henüz sarılamamış, sizleri kucaklayamamış, sizleri bağrına basamamış biricik ve dedeniz.

Sizleri Allah’a emanet ediyorum sevgili torunlarım. Görüşebilmek dileğiyle hoşçakalın.

Hüseyin Durmuş
Emekli edebiyat öğretmeni
Şair yazar 
www.kafiye.net