SÖYLETME BENİ

Peşimden çok koşmuş, bıkıp pes etmiş
Yorulmuş şuna bak söyletme beni
Yüz vermiyormuşum canına yetmiş
Kırılmış şuna bak söyletme beni

Kol kola gezdiği dişçi Dilek’miş
Kaşla-göz ettiği komşu Melek’miş
Ne kabahat yapsa, suçlu felekmiş
Gerilmiş şuna bak söyletme beni

Alemin güzeli gonca gülüne 
“Sakla beni” demiş gem vur diline
Kıyıda köşede ince beline 
Sarılmış şuna bak söyletme beni

Bal damlıyor sanki dili pek süslü
Aşkı bilmez kalbi kilidi paslı
Yorgan-döşek bezgin yastıklar yaslı
Serilmiş şuna bak söyletme beni

Söylediğim laflar içe işlemiş
Sinirden oturup tırnak dişlemiş
Dedesi Recep Bey fena haşlamış
Daralmış şuna bak söyletme beni

Eski hallerinden eser kalmamış
Günler-aylar geçmiş haber almamış
Gücenmiş beklemiş yine yılmamış
Darılmış şuna bak söyletme beni

Taşralı gönlünü verir mi sana?
Çapkın bakışında yok ki hiç mânâ
Ne desem hakkımmış gelmiş imana
Durulmuş şuna bak söyletme beni.

 

Kevser DOSTAGÜLER/ Taşralı
01.04.2019
www.kafiye.net