CEMRELER DÜŞERKEN

Zorlu bir kış geçirdik artık bahar kapıda
Gri günler sonunda güneş ederken işmar
Hala karla örtülü gözüm çalı çırpıda
Fırtına tipi derken bahçe oldu tarumar

Bu ayazın içinde cemre düştü toprağa
Ruhuma neşe verdi baharı hayal etmek
Yeşillenir bağ bahçe sular yürür yaprağa
Hoş olur bu havada kırlara doğru gitmek

Ne güzeldir yeşili şimdi sisli dağların 
Doruklarında hala kar kümeleri dolu
Süsenlerle mor halı kenarları bağların
Akasya sağı solu sanki cennetin yolu

Önce erikler açar bembeyaz çiçek çiçek
Yeniden haşir gibi doğa yırtar kefeni
Yine kozadan çıkar sevinçle börtü böcek
Hayat bulur varlığın uyuyan o bedeni

Önümüzde deli mart bilinmez nasıl geçer
Cemreler biraz olsun ısıtır nefesini
Suya havaya düşer sevinir kuşlar uçar
Bülbül gülü açmadan duyurmaz hiç sesini

NİLÜFER SARP

Arapça kökenli bir kelime olan “cemre”‘nin sözlük anlamı kor yani ateştir. Halk arasında ise sıcaklığın artması olarak bilinir. Cemrenin ilkbahar başlamadan hemen önce 7 gün arayla havaya, suya ve toprağa sırasıyla düştüğüne inanılır. Bu düşen cemreler sayesinde hava, su ve toprak ısınır.

www.kafiye.net