Sürgün

Bir hâl bilmez elinde esir oldum ziyan yok
Suçumu günahımı gayrı bilmek isterim 
Eyvah demek günahsa eyvah günahlarım çok
Yetsin gayrı bu sürgün sana gelmek isterim

Ana rahminde iken boğularak ölmüşüm 
Her bebek çığlık atar ben sessizce gelmişim 
Benim Rabbim tek sensin ben seni yâr bilmişim 
Yetsin gayrı bu sürgün sana gelmek isterim

Param parça bu sinem eskidi gayrı yafta 
Yürek ateş dilim lâl kalmış gibi arafta 
Her yanım prangalı hendek var dört tarafta 
Yetsin gayrı bu sürgün sana gelmek isterim

İçerim korlandıkça başımdan duman tüter 
Gelen her yeni günüm giderinden de beter 
Benliğim benden uzak ben yaklaştıkça yiter 
Yetsin gayrı bu sürgün sana gelmek isterim

Ey benin yüce Rabbim ey benin gönül Şahım 
Muhammed ümmetiyim sen benim Padişahım
Yetim geldiğim handa sensizliktir eyvahım
Yetsin gayrı bu sürgün sana gelmek isterim

Yaşadığım her acı yüreğime dem vurdu 
Gurbet içinde gurbet neyleyim sahte yurdu 
Senden gelen bir emir sabret diye buyurdu 
Yetsin gayrı bu sürgün sana gelmek isterim

Gözlerim kan çanağı yine bu canım darda 
Çeşm-i Bülbül gibiyim yürek hep ahuzarda 
Kul Garib’imi kurtar yandı kül oldu korda 
Yetsin gayrı bu sürgün sana gelmek isterim

Emine Çerçi
www.kafiye.net