ANNEM

Söyle 
Bana aş erdiğinde toprak mı yedin ?
Bu yüzden mi çapalanmamış şu insan tarlasında 
Ömrüm eninden kısalıp boyuna toprağa çekti

Ve sen ey
Sözlerinden nasihatler damlatan Annem
Her kederim tamamdı da söyle neden sevincim noksan
Nicedir pas sızan anıların hayaliyle kandırıyorum kendimi
Erbabıyım çünkü
Dertleri üstüme çekmenin
Birde acıyı bala bulayıp yemenin

Annem 
Hani her kız çocuğu babasına benzeyen bir eş istermiş ya
Vallahi tallahi’de ben istemedim Anne
Sonrası mı? 
Karanlığı çekip başıma inatla direniyorum anne

Annem
Bildiğin gibi değil
Hangi kıyısından sussam 
Yılgın geçmişimden kalma anıların hırçın feryadı dilimde
Saçlarımda göçmeyen kuşlar üşüyor anne

Annem
Kanatsız meleğim 
Ey sütünden iman emdiğim
Sen habersizdin belkide 
Ben ise 
Ağladım ağladım
Hoyrat zamanlar gibi gözlerimden değil
Yüreğimden kederin en hârlısını döktüm 
Sol Yanım Acıyor Anne
Birden 
——Yürü dedi yürü 
Anladım kolumdan tutan kaderimdi 
Sürüldüm bir mülteci gibi kader’in devasa açlığına

Gözlerini kapat 
Ve bak
Kızına bak anne
Özlemlerim sabır sandığında çürüdü
Umutlarım terk-i diyar etmeden çehremi
Hangi baharın bahtında sakladıysan geli ver 
Geri ver ak-yazımı anne.

Gönül Aydemir Adıgüzel
www.kafiye.net