MUAMMA

Tabiri caiz ise bilmeden hakikati(!)
İki kapılı hana yolum düştü neyleyim
İnkâr edip dönmeye bulamadan takati
Ruhum temayül edip dağı aştı neyleyim
Gönlüm umut kazanı yürek taştı neyleyim

Gözümü açtığımda direksiz gökkubbeye
Hayat başlangıcıyla göründü her şey mavi
Ağlamayla sarsıldım gelemedim tövbeye
Ebem sarıldı bana b/elimden tuttu kavi
Yaşamın kıyısında yere düştüm bir nevi

Nasıl muammaydı bu? Sordum vakti gelince
Her konuda bilene ’sade biz miyiz fani? ’
Dedi ’düşün, tart, tanı, aklın duvarı ince;
Say kısıtlı zamanı, yoksa olmazsın kani
İnsan kendinden aciz, gidenler nerde hani’

İkbalime dünyada yazılmış taşlı mera
Mahmuzlayıp eyeri zorla geçtim kaç defa
Arada üzülsemde düşünmem kara kara 
M/ arazi halleriyle her gün çektirse cefa
Zaten olduğu yalan, nasıl beklerim vefa

Madem kendi içinde diri ölüyü taşır
Mağdur olan ömrüme dua etsem hünerle
Madem sınav sırrıdır eyvahıma yaraşır
Edeple, şükür, şiar varıp birleşse serle
Aczimi gördüğünde ışık saçsa fenerle.

Nezahat YILDIZ KAYA
www.kafiye.net