Söz Temennisi
 
 
Kaldırımlar yüksek, hisler ayine
Yoldaki hüzmeye nuran diyorlar
Göz, köre ilhamı serse de yine
Bilgeye illa ki soran diyorlar
 
 
Akarsu coşkulu okyanus sessiz
Akıyor mihriyle derin ve ıssız
Ferhat’ın narası dağlarda eşsiz
Leylayı sözünde duran diyorlar
 
 
Görünen âlemin derdi var nice
Bürünmüş sükûta ağaran gece
Hasretin rengine siner böylece
Siyaha rengini yoran diyorlar
 
 
Aşık maşuğuna yenile dursun
Yusuf Züleyha’yla anıla dursun
Şiirler şaire sunula dursun
Kalemle kâğıda vuran diyorlar
 
 
Şükür pınarında dua ediniş
Varı yoklayarak aza yetiniş
Kendine, kendinden geçiş çetin iş
Sabırla menzile varan diyorlar
 
 
Çöl, hasret düşerek dağlar salınsa
Kafesin altında yürek delinse
Toprağa atılan tohum bilinse
Şüphesiz illa ki ’yaran’ diyorlar
 
 
Okunsa kulağa makam-ı saba
Uyanır tabiat, köylü,kasaba
Sıcak bir muhabbet, biraz da çaba
Leylin kokusuna saran diyorlar
 
 
Kazanın altını yakmak mesele
Akıla tembihse gelmez misale
İçinde dal oynar titrersin hâle
Yârinle nasıldır aran diyorlar…
 
 
Nezahat YILDIZ KAYA
www.kafiye.net