Güneşe Göm Beni

İlikledik göğün düğmelerini.
Baştan sona kış koktu hava.
Sarıldı öfkeme kısır bir taht kavgası.
Sıkışıp kaldık yarım bir hikayenin ortasında. 
Kırıldım dökülüp dağıldım.
Ne çok keskinlesmisim meğer,
sen sarildikca ben kanattım.
Yaşamak niyetiyle öldürdüm aşkı.
Sen ki benim herseye rağmenim. 
Bilirim zaman kör,
Dilimiz lal , an sağır.
Saçinin her teli ayrı bir hüzün sarkisidir şimdi.
Sakalanin herteli hasret biriktirir. 
Ama bilirsin ,
Hickimsenin tanıyıp bilmediği yerden beni.
Herbir telini tek tek öpesim..gelir.
Hangi doğruya dönsem yanlışlık oldu boylu boyunca. 
Adım sanki cehennemden kovulmus gunahin öteki adı. 
Hangi yöne baksam hersey çoğul. 
Biz yokuz aralarında. 
Eğdik başımızı bu sevdaya. 
Celsesi gelmemiş ayrılık davasında. 
Tutuklu yargılandık. 
Sökülüyor icimin renkleri bir bir.
Ellerimde yüzüm denizime bakıyorum. 
Yokum yoksun. 
Sus olmuşuz. 
Özlüyorum uzaktan uzağa.
Seviyor öpüyor opusuyorum. 
Yıldızlar şahit .
Ama onlar sayılmaz ,
Ay karanlık sen uzakta. 
İnanıyorum yenilgime yavaş yavaş .
Doluyor miadi unutulmuslugun. 
Ne kadar tohum ektimse kuru otlar bitiyor ayagimin dibinde. 
Cayıyorum kendime söz gecirmekten. 
Bir mezar yürüyor üstüme ustume.
Faili belli bir ayrılığa uyanıyor artık, cesedimin körpe şiirleri. 
Yokluğun ölümün öteki adı.
Ay vaktidir şimdi, hadi öldür.!!
Öldür ve,
GÜNEŞE göm beni..


Fatma Gül Özcan
www.kafiye.net