NEDEN  KALAS
               Öğretmen sınıfta öğrencilere kızmış, söylenip duruyor. Bir eğitim öğretim yılı boyunca öğrenciler öğretmenleri hep kızdırmışlardı. Edebiyat öğretmeninin dersi işleyişi sırasında öğrenciler yine rahat durmuyor, sıcağın ve sene sonun olmanın verdiği rahatlıkla konuşmaya devam ediyorlar. İkaza uymayan öğrencilere,  öğretmen:
              –   Arkadaşlar. Şu an sizlere çok kırıldım. İnanın benim hatırımı kıracağınıza, kafamı kırsanız daha iyi olurdu. Öyle bir kırıldım ki, bazı arkadaşlarınızın yapmış olduğu davranışlar karşısında ağzıma geleni söylemek istiyorum. Ama…
              Bir öğrenci dayanamaz:
              –   Öğretmenim, bir yıl boyunca bir şeyler söylediniz. Atalarımızın dediklerinden diye başladınız, hani söylemediğiniz kalmadı gibi.
              –    Arkadaşlar! Aslında sizlere o kadar çok şeyler söylemek, hatta sizlere hakaret bile etmek isterdim….
              –   Öğretmenim, rahat rahat söyleyin söylemek istediğinizi. Sözünüzü hiç korkmadan söyleyiniz.
               –    Arkadaşlar! Sizlere aslında içimden geldiği gibi hakaret etmeyi o kadar çok istiyorum.
               Bir başka öğrenci:
               –    Atış serbest öğretmenim.
               –   Aslında bazılarınızın davranışlarından dolayı; hayvanlar alemindeki canlıları haykırarak söylemek isterdim. Ama o hayvanların çeşitlerini ele alarak sizlere hakaret etmeyi düşünmüyorum. Eğer onları kullanırsam o hayvanlara hakaret etmiş olurum.
              –    Başka bir şey söyleyin öğretmenim.
              –    Ben sizlerin bazılarına ancak “kalas” diyebilirim arkadaşlar.
               Başka bir öğrenci:
               –    Neden öğretmenim?
               –    Ağaçların ve bitkilerin adlarını kullanmak ta iyi olmayacak. O nedenler sizlere ancak “kalaslar” diyebilirim.
               Bir başka öğrenci atılır hemen:
             –    Öğretmenim kalas ne demektir, ne işe yarar kalas?  
             –   Hani şu inşaatlarda iskele yapmada, ya da binalara badana yapımında iskele kurulurken kullanılan ve genellikle 5*10 tabir edilen bir ağaç. Size ancak onunla hakaret edebilirim. Gerçi hakaret etmek bile size fazla. Ona bile değmez bazılarınız.
               –      Neden öğretmenim?
               –      Sen biraz fazla heyecanlısın. Bütün yıl boyunca bu kadar çok soru da sormadın. Sen tahtaya bir kalkar mısın arkadaşım?
               –      Kalkayım öğretmenim. Beni sınava mı alacaksınız?
               –      Hayır. Hani şu “ kalas” sözcüğü yok mu?
               –      Evet öğretmenim.
               –      Bu sözcüğü tahtaya yazar mısın?
               –      Yazdım öğretmenim.
               –      Şimdi yazdığın sözcüğü tersten okur musun yavrum?
               –      Okuyorum öğretmenim, “salak”
               –      Aferin yavrum. Neymiş?
               –   “ Salak”  siz bir yıl boyunca bize kalas yerine her seferinde salak mı dediniz öğretmenim?
               –      Helesi okumayı söktün yavrum. Seni tebrik ederim.

                                                             İzmir. 29.08.2005
                                                             Hüseyin  DURMUŞ  
                                                             ww.kafiye.net