YARATICILIKTA  ÜÇÜNCÜ  BOYUT  :  ŞİİR

         Hiçbir şey yoktu dünyada. Önce söz vardı. Sözler bir araya geldi, şekillendi. Sonra sözün darası, kendiliğinden eridi. İmbikten geçti. Özüne başka anlamlar yükledi. Zaman zaman imgeler ve simgelerle buluştu. Kendine yeni şekiller, türler edindi. İnsanların duygu ve düşüncelerine tercüman oldu.Kimi zaman bir romanın özeti, kimi zaman da bir tiyatro eserinin kahramanı oldu.Güzelliğinden ve güçlülüğünden hiçbir şey kaybetmedi binlerce yıl.Yürekte ah,gözde yaş,dudakta tuz oldu.Zamanı esir etti gözbebeklerine.Renkte kayboldu ve gönüllere sultan oldu.Yaman vurgunlar yedi savaş meydanlarında.Issız yetim gönüllerinden karanfiller toplayıp,geceye yürüdü.Bazen meydanlarda marş oldu binlerce neferin dilinde,bazen de yaralı bir gönülde nağme.

        Kendini en güzel kalıba dökenleri asırlarca yaşattı ve dilden dile dolaştırdı. Kıskançtı. Ucu yanık mektuplarda son adım, sıla özlemiyle yanıp tutuşan için anne kokusuydu. Dünyanın ortak dili ve paylaşılamayan sarayıydı. Hiç kimseyi kendisinden ötekileştirmeyen, yalnızların kader yolcusuydu. Bir çocuğun kulağında ninni,bir sevdalının ruhunda hıçkırık,bir hakanın dilinde emir oldu.Önceleri hecenin örsünde yanık bağrını dövdüler,sonra bir devenin ayak seslerinde boy verdi,en sonunda serbest ve dalgın sularda uyumaya  karar verdi.Notayla buluştuğu an,inceldi,kalınlaştı, uzadı, kısaldı. Her geçen gün, zirveden yuvarlanmış kartopu gibi büyüdü ve en güzel köşklerdeki ihtişamına herkesi hayran bıraktı.Aşıkların sazlarında şahlandı,padişahın dergahında söylendi,meclislerde canana gül verdi.Zamana en doğru şahitliği yaptı.Binlerce nal sesi arasında cesaret zincirinin en kuvvetli halkası oldu.Var olanla,olduğu kabul edilen her şey en güzel onunla dillendi.Dalgaların arasına yakamozlarla karıştı.Arı sularda yıkandı ve dört mevsim gül dalında soludu seher rüzgarını.Vuruldu mehtabın sararan yapraklarında,güneşten habersiz.Ahenk taksiminin tam ortasında,gökkuşağını kucakladı ses lirizmiyle.Edep vardı hamurunda ve sanat ülkesinin sırça köşkünde akıl oyunlarının beşiğini salladı.İlhamla sırdaş,çalışmaya eş,Hakk’ı aramaya kardeşti.

Yüreği yangın yeri olanlar gelsin beri.Yetim çocuk gönüllerinde açarım en güzel çiçekleri.Şairin ruhunda heyecan misali,söyleyecek sözü olan durmasın geri.Şiirim şairin canıyla sözlüyüm.Daha söylenmemiş sözde gizliyim.

 İMDAT    GÜMÜŞ
www.kafiye.net