Çanakkale

 

 

Müthiş bir yağmur,
Fırtına ıslık çalıyordu boğazda
Gündüz zifiri karanlığa büründü
Havada yağmur taneleri ile
Yarışan mermiler uçuşuyor
Mermiler bir birleri ile çarpışıyor
Silah sesleri şehitlerin seslerini 
Bastırmak istiyordu ufacık karada.

 

Türk siperleri ile düşman siperleri
Altı metre mesafede duruyor
Yorulmak yok, durmak yok
Yaralananlar da durmak istemiyor.
Bazen siperler den karşılıklı duralım
Yaralılarımızı, ölülerimizi alalım
Sonra yine devam ederiz duyuluyor
Silahlar ise asla susmuyordu.
 

Ufacık karada bütün varlığını korumak
Nerelerden geldiklerini bilmediği
Yedi düvel askere karşı savaşan Mehmetçik!
Yağmur, çamur, soğuk demeden göğsünü
Düşman askerinin mermisine karşı
Şehit olarak cevap veriyordu.

 

Kınalı kuzu, laz Mehmet, göçmen Ali
Karadenizli Temel, Mardinli Cemil
Siperde daha tanışma fırsatı bulamadan
Dertleşmeden, hal hatır sormadan
Kan kusan, kin kusan, medeniyet canavarı
Karşılarına geçmiş, Türk askerini
Birer birer şehit ediyor, kendileri de kahroluyor!
 Gök gürültülerine şehit sesleri cevap veriyor.
Tekbir ve şehadet, aslan Mehmetçiki kucaklıyor boğazda!

 

Dünyaya hakim olmak isteyen;
İngiliz, Fransız, İtalyan, Avustralyalı, Hindli askerler
Vahşetini kusuyordu Türk askerine karşı!
Bir taraftan yağmur, fırtına, soğuk!
Diğer tarafta medeniyetten yoksun düşman!
Kan kusuyordu ufacık karada Türk askerine,
Mehmetçik aslan gibi kükrüyordu
Düşmanın acımasız saldırısı karşısında.
Türk askerinin kanı düşmanın kanıyla
Karışıyordu ufacık kanlı derede.
Yağmur suyu kan ile karışıyor Conkbayırında
Düşman karada durmak için çabasında
Mehmetçik aslan kesildi düşman karşısında!

 

Ne yağmur, ne düşmanın ağır silahları
Mehmetçik karşısında susmalıydı.
Bu vatan, bu topraklar düşmanın
Toprakları, mekanı olmamalıydı.
Bu topraklar üzerinde ezan susmamalı,
Namus korunmalı düşmanın elinde kanlanmamalı,
Al bayrak gönderinde durmalı,
Düşman tarafında ayaklar altına alınamamalı!
Gelecek karanlık, gelecek zindan
Bu topraklardaki nesil yoklukla
Düşman elinde köle olarak çalışmamalıydı.

 

Ya şehit ya gazi;
Kınalı kuzular ufacık karada aslanlaştı
Düşman inançsızdı, toplamalıydı
Maneviyyatısız olan düşman
Türk askerinin kahramanlığı karşısında
Dayanamadı yıkıldı.
 

Seyit Onbaşı, Mehmet Çavuş, Fatma onbaşı
Halide hemşire, küçük Ali, birlik oldu
Siperde duran Mehmetçik
Alınca komutanından son emrini
Allah’a duasıyla fırladı yerinden
Düşman üstüne ok gibi saldırdı
Düşmana dar etti ufacık karayı.
Tekbir sesleri, top seslerine karıştı
Göğüs göğse savaş başladı
Gece karanlığını mermi sesleri,
Gök gürültüsü gibi gürleyen Türk askeri
Düşmana dar etti ufacık karayı
Sabaha karşı korkan düşman
Terketmeye başladı kanlı toprağı.

 

Dünyaya mal oldu Çanakkale savaşı
Düşmana ders verdi Türkün varlığı
Küçük gördüğü Türkün varlığı
Saroz Körfezine doldurdu düşmanı
Vatan kurtarıldı binlerce şehit ile
Bayrak, ezan, namus korundu
Karanlık gecenin sonunda
Türkün varlığını kabullendi Avrupa.
Şanlı Çanakkale, şanlı askerim
Şanlı Mehmetçiğim, Fatma bacım
Şehitliğiniz mübarek olsun,
Allah sizlerden razı olsun.

 

 

Hüseyin DURMUŞ
Emekli Edebiyat Öğretmeni
Şair Yazar
www.kafiye.net