Küçük Bir Aşk Hikayesi…

Yıllar önceydi.Kadın adamla hemen hemen hergün telefonla konuşuyordu..Sabahları konuşmadan işe başlamıyordu ikisi de..Öylesine alışkanlık olmuştu işte..Konuştukça kafa yapılarının ne kadar uygun olduklarını farkettiler.. Konuştukları herşey keyif paylaştıkları her konu zevkti..Aynı şeyleri düşünüyorlardı genelde..Birbirlerini anlıyorlardı…Kadın adama resmini yolladığında adam o resimdeki kıyafete aldanıp kadını çok şişman zannetti.Onca keyifli paylaşımlara rağmen, sırf bu yüzden tanışmaya hiç niyetlenmedi..Büyüsünü bozmadan devam etti dialoğuna..

Ama birgün yolu kadının bulunduğu yere düştü..Ne çıkar bir görüşeyim diye düşündü..Çok sıkılırsam işim var diye kaçarım dedi kendi kendine
Aradı kadını geliyorum dedi..Aracının içinde uzaktan gördü önce kadını.Ve şaşkınlığı yüzünden okunur hale geldi..Kadın şişman değildi. Üstelik şişman olmadığı gibi harika bir fiziği vardı..Yüzündeki tebessümle, kendince çekici haliyle kadın hoşuna gitmişti..

İşte o an başladı küçük bir aşk hikayesi.Kadın nezih olduğuna inandığı mekana doğru yola çıkardı adamı..Adam oturur oturmaz orda alkol olmadığını farketti..Yapıcı kadın  tamam dedi hadi kalk başka mekana götüreyim seni. Aracı orda otoparktta bıraktılar yürümeye başladılar.Adam kadını o kadar beğenmişti ki gayri ihtiyari elini tuttu..Sanki kırk yıllık eski aşıklar gibi güle oynaya yürüdüler ikiside.Zaten yaptıkları telefon sohbetleri yüzünden çok samimi idiler. Nerdeyse 1 yıl olmuştu… Geç kalınmış bir tanışmaydı zaten bu.
Mekana oturup biralarını söylediklerinde adam itiraf etti ve bu kadar geç gelmekle ne kadar pişman olduğunu belirtti

Kısa bir an kalıp gitmeyi planlayan adam gidemedi. Ne sohbeti bırakabildi nede kadının yanından ayrılabildi.Saatler o kadar keyifli geçiyordu ki bunun şaşkınlığımı yoksa alkolün etkisimi.. Tatlı bir sarhoşluk vardı her ikisinde de..Birbirilerini çeken bir çekim gücü vardı.Ve her ikisi de bunun farkındaydı..Kaçınılmaz sona gidiyordu, birbirlerini arzulamaya başlamışlardı, üstelik bu duygudan ikiside çok hoşlanmıştı..
Birgün adamla kadın biraraya geldi..Adam arzunun etkisimi yoksa tarzımı böyle idi, kadının kabullenemeyeceği bir ilgiyle yaklaştı.. Hoyrat, sert ve vahşi…Oysa kadın narindi ve incitilmekten hoşlanmazdı..Ama adamı yinede kırmadı, sevgi ile ağırladı..Ve.. hep böyle sevgi ile gidecek sandı..Hemde adamın düzensiz hayatının farkında olmasına rağmen..Kadın öyle sevecen ve hoştu ki, belki kendisinin etkisiyle kopar o hayattan diye düşünüyordu..Belki düzelir..Geçer..Geçmedi..Uzun aralıklarla da olsa görüşmek de bitemedi..Bir gün ortak dostlarıyla yemek yediler
Bir kez daha biraraya geldiler. Hiç zaman geçmemiş herşey bıraktıkları yerdeymiş gibi…Ama o gün kadın amansız rahatsızlığını keşfetti…
Ameliyat ve sonrasında adam arasa da kadını sık sık, birşeyler kopmuştu sanki..
Oysa kadın hep aynı yerdeydi, bekliyordu
Kopuldu…
ister istemez kopuldu…
Ve bir gün bir telefon görüşmesi ile sesler buluştu…
Tabiki artık hiçbirşey eskisi gibi değildi..Kadın hayatına bir yön vermiş..Adam evlenmişti..Düzensiz hayatın etkisi belkide adam evlendiğine de pişmandı..Ama artık çok geçti…
Bir liman gibi adam yine kadına sığınmak istedi..Pişmandı, mutsuzdu…Çünkü tanıdığı kadın hep aynı kadındı..İyi bildiği, sevdiği gibi..Bıraktığı gibi…Ama dedim ya artık çok geçti…
Kadın artık geriye dönüp bakmıyordu..Geçmişi geride bırakmış. Hayatına verdiği yön ile huzurlu ve mutluydu..Ve kimsenin tesellisi olmayacak kadar yalnızlığı ile barışık…Yalnız olmayacak kadar da kalabalık..Yüreği ve beyni dolu…Yine de adamı kırmadı..Eski günlerin hatırına bir kahve içimi görüşebileceklerini ifade etti…
O kahve içimi asla mümkün olmadı, olmayacaktı
Çünkü beklenen kahve içimi sohbetler değildi…
Ve böylece Küçük bir aşk hikayesi küçük bir biçimde bitti….
Şule Akar
2006 – 2010
www.kafiye.net