DUR

Dur!
Dur ki;
Durulsun durgunluğum…
Varlığına bile yürek hoplarken,
Hüsranlar dahi dayanamaz yokluğuna.
Kursağımda kalmasın aşk,
Aşksızlanma.
Yargısız infaz yapıp da,
Cellâdım da olma! 

Ölüm ki;
Takvim kâğıtlarıyla
Oyun oynar oldu son zamanlarda.
Bir bildiği var sevgili,
İmalı gözlerle,
Dalgalı gülüşlerle bakıyor aynama…
 

Sendendir diye
Boğazımda kalan son lokma,
Aşk laflarını da,
Fırlatıp attım;
Kentin tenha sokaklarına.

Anılarımızın katili oldum.
Bak!
Bileklerimde kan ağlıyor.
Ellerim ayaklarım canımla can çekişiyor.
Boğuluyorum,
Yokluğunla yok oluyorum…

 Ayakta durduğuma kanma,
Sana olan sevgiler tutuyor beni ayakta.
Umursamazsın, bilirim.
Yine de umutluyum mutlu olmaya… 

Mutluluğum; kara toprakla.
Ölümü yakıştırandın genç yaşıma.
Bilirsin dudağından dökülenlere uyarım;
Uydumda!
Belirgin izler yok bana dair hayatında.
Benim alın yazım bu.
Sen, sana iyi bakmayı sakın unutma!
Vasiyetimdir;
Aşkıyla canımdan caydığım adama
İyi bakmayı unutma…

Mine POLAT
www.kafiye.net