İki Genç Düşünün

İki genç düşünün birbirine sevdalılar 
Sevda öyle bir sarmış bedenlerini ki 
Dünyaya hem kör hem sağırlar
Gün o gün ki günleri olsun gençlerin 
ve okusun şiirimi canı gönülden sevenlerim

İki gencin bulaşmış yürekleri bir kere sevdaya 
Şimdi onlar için ne söylesek az burda 
Ne kadar anne baba karşı çıksa da 
İki genç ayrılmak bilmez bu sevda uğruna 
Koskoca iki sene geçer gizli saklı 
Yaşanacak ne varsa yaşanır orda burda 
Bir gün el ele girer bu çift bir parkın ortasına 
Bilmez ki genç kız baba geliyor ardı sıra 
Çıkarır belinden lanetlisini 
İki ses duyulur birden
Ikiside birbirinden kuvvetli 
Biri gelir bulur genç kızı tamda başından 
Öteki vurur oğlanı hemde sırtından 
Genç kızın bedeni süzülür yere 
Susuz kalmış gül gibi eğer boynunu 
Vay ki ne vay garibime 
Delikanlı geçer kendinden yığılır yere 
Bir eli yarinin eli üstünde
İki can ki dağıldı ulu orta pare pare 
İki can ki vuruldu birer mermi ile 
Baba teslim oldu ellerinde kelepçe 
Bir sene dayanamadı hapiste yaptığı işe 
Astı kendini boynundan da verdi hükmünü 
Kurtardı vicdanını ama yaktı gülünü 
Deli kanlı kurtulur kalkar ayağa 
Bir sene yatar sevdasından habersiz 
Hastanenin soğuk odalarında 
Genç kız sevdasını çoktan terketmiş 
Varmıştır cennetin hoşluğuna
Delikanlı duyar sevdasının ölüm haberini
Gider bulur köyünde mezar yerini 
Orta da mezar ne arar ki
Bir mezarı çok görürler genç kıza
İki çalı parçası ile örterler toprağın üzerini 
Delikanlı kaldırır ayağa meydan yerini 
Gül bahçesine çevirir sevdasının evini 
Öyle bir sevda ki bu sönmez 
Daha da çok yakar delikanlının içini 
Bir daha göremeyecek artık 
Gül yüzlü yarinin gülüşünü,suretini 
Terki diyar eder bu acı ile memleketini 
Yol görününce ziyaret eder hep meleğini 
Aradan gelip geçer on dokuz sene 
Sevdası ile yanan genç görmezdi ya dünyayı 
Hiç farkında olmamış saplandığı bataklığı 
Babası ölmüş meğer o çok genç iken 
Bir mal bırakmış geriye ki 
Borcun biri bin para 
Ne yapsın delikanlım ödeyecek hemen 
Az ödemiş çok ödemiş 
Velhasıl kelam gücü tükenmiş 
Gelmiş kapısına alacaklilar
Düşmüş dara ki kim kurtaracak 
Vay delikanlım haline vay 
Demir parmaklıklar göründü suretine 
Bir ağlarsa geride kalan anası ağlar 
Bekler günü ki hapse gireyim 
Gireyim de dünyaya borcumu ödeyeyim
Rastlar o anda şair kılıklı bir kadına 
Bir tek şiir ister ondan 
Bir de bir arzu halde bulunur şahsına 
”Gidersen bizim oralara uğra yarimin mezarına 
Bir gül bırak benim için toprağına 
Gitti ama gelecek yakında 
Telaşlanmasın meleğim toprak altında”

Şimdi sizlere sorarım ey koca yürekler 
Bu dünya nasıl bir handır
İçinde dolaşan nasıl bir kervandır
Böyle yürekten sevenlere 
Böyle bir son hak mıdır?

Neslihan Eyüboğlu
www.kafiye.net