Bulgar İsmail

Seksenli yıllarda Bulgaristan´dan Türkiye´ye gelmek isteyen İsmail´i, ailesi ve arkadaşları vazgeçirmeye çalışırlar:
” Sen Türkiye´de yapamazsın. Aç kalırsın.İş bulamazsın.Perişan olursun.
Gel, inadından vazgeç.Oralarda kaybolur, heder olursun.” Diyerek onu yolundan döndermeye uğraşırlar.
Ama İsmail, kafasına koymuştur.Ne olursa olsun Türkiye´ye gidip şansını denemek ister.
Türkiye´ yi bir umut, kurtuluş kapısı olarak görmektedir.
Ne de olsa elinde iki sene traktör eğitimi aldığına dair diploması vardır.
Koskoca kapı gibi diploma…Türkiye´de hangi köye gitse işe yarar, diye düşünür.
Ailesine dönüp der ki;
” Bu koca diplomayı Bulgar bana boşuna mı verdi?
Tam iki sene traktör sürme okuluna gittim.Hem sürebilirim, hem de traktörün herşeyinden anlarım.
Ben mi oralarda aç kalacağım? Hem kendim iş-güç sahibi olurum, hem de sizi yanıma aldırırım.Arkamdan gelmek istemezseniz, size para yollarım.
Buna diploma derler, Bulgar herkese vermiyor.”

Fakat İsmail, daha Edirne´ye ayak basar basmaz elindeki diplomanın bir işe yaramayacağını, akrabalarının ne kadar haklı olduklarını anlamıştır.
Yol boyunca traktör üstünde tarla süren 13-14 yaşlarındaki kız çocuklarını görünce morali bozulmuştur.
Elindeki diplomaya güvenip yollara düştüğü için çoktan pişman olmuştur.

Hatice Hantal ( Pişmanlık Hikayeleri )
www.kafiye.net