Hasretin Buz Tutar

Hasretin buz tutar 
Düşer takvim yapraklarına
İlk damlalar sonbahar da yağan
Doyurur bereketli çorak toprakları
Coşar sende Akdeniz’in mavi dalgaları

Şimşekler çakarken gözlerinde
Gök gürültüsü susar 
Şimşekler çakar yüreklere 
Aydınlanır zifiri gece
Utanır sesli gülüşünde
Avaz avaz çığlıkları dağlarıma çığ düşer
Gönül bağlarına dolanır sessizce
Aşk hasadı biçer günleri
Geldi geçti bu gece

Kollar sarınca ısınır tüm bedenim
Yanar çıkacak tüm cümleler 
Kavuşur hoş geldin öpüşler 
Dört nala koşuyor yüreğim
Duyacaksın dinle
Başımı yaslarken göğsüne
Müziğin ritmi değişir senin her gelişinde

Titrer eller dokunamaz tenine
Akar saniyelerin geri dönüş kum saatinde
Zamana karşı başlar, aceleci yarışlar

Kadeh de yudumlanır meyler 
Bir başka boyuta geçişler
sarmaş dolaş sarhoş kafiyeler
Kızarır yüzünde pembe düşler

Şölenler kurulmalı
Her gelişi Bayram olmalı 
Yazılmalı sevinci, kaderin en içten duyguları
Kölesi olmalı aşkın, en samimi yankıları

İnadına yaşamalı tüm arzuları
Aşka hasret bakir yatağı
Örtmeli günahımı yorganı
Sarsılmalı içinde depremler 
Ellerine dolanmalı ıslak saçları
Boynunda kokusu, burnunda sızısı

Üzerine doğmalıydı güneş
Penceremden süzülmeli 
Sonbaharın esen rüzgarı
Savurmalı her bir saç telini
Açmalıydı yaprak yaprak
Güz mevsimin gonca dudakları

Geçmesin zamanların, doyumsuz anı
Dursun dünya
Gitme.! 
Gitme hep kal yanımda

Hanife küçük
www.kafiye.net