KÜÇÜK ŞEYTAN / 03.04.2013
BOŞ DAVUL
Emelyan adında bir genç oğlan varmış. Emelyan bir işçiymiş. Bir gün işe giderken önüne birden kurbağa çıkmış. Kurbağanın üstünden atlamış. Arkasından bir ses duymuş. Hemen arkasına bakmış. Bir kız varmış, demiş ki:

–          Emelyan, sen neden evlenmiyorsun?

–          Kimse beni istemez. Ben yoksulum, demiş.

–          Benimle evlen, demiş.

Genç kız, Emelyan’a yalvarmış. Emelyan, bu istek karşısında genç kızla evlenmeyi kabul etmiş. Emelyan, kıza:

–          Ama ben çok yoksulum. Bir birimize bakamayız. Ben senin her isteğini yerine getiremeyebilirim, demiş.

–          Çalışır, didiniriz, ben de çalışırım olur.

Emelyan ile genç kız evlenmiş. Günlerden bir gün Kral, Emelyan’ın karısı ile karşılaşmış. Kral, Genç kıza:

–          Bu ne güzellik, demiş. Güzellik karşısında şaşırmış. Hemen ikinci soruyu sormuş:

–          Sen evli misin?

–          Evet. Köylü bir kocam var, demiş.

–          Sen bu güzellikle krallara layıksın, demiş. Sen bir köylüyle nasıl evlenirsin, demiş.

–          Ama ben çok mutluyum. Eşim köylü erkeği olsa da ben onunla evli olmaktan çok mutluyum, demiş.

Kral, konuşmayı uzatmadan şatosuna gitmiş. Uşaklarını yanına çağırmış. Sinsi bir plan düşünmüş. Bütün amacı güzeller güzeli köylü kızına sahip olmak. Yanına çağırdığı kahramanlara:

–          O, güzel kadının kocasını buraya çağırın. Ona burada en ağır işleri vereceğiz. Sizler de onu her yerde takip edeceksiniz. Dinlenmesi yasak olacak, demiş.

Kral, yanına gelen Emelyan’a sarayında iş vermiş. Ancak en ağır işler Emelyan tarafından yapılır olmuş. Emelyan, bu işlerin zor olduğunu görmüş. Evw gidince eşine:

–          İşler çok ağır, çok yoruluyorum. Dinlenme yok, bekleme yok!, demiş. Emelyan’ın eşi:

–          Hiç pes etme, çalış, demiş.

Emelyan için yapılacak ince işler de varmış. Ancak Kral, bu işleri Emelyan’a yorucu olmadığı için verdirmiyormuş. Bir gün Kral, Emelyan’a:

–          Bilinmeyen yere git. Oradan bana, bilinmeyen bir şey getir, demiş.

Emelyan, Kralın yanından ayrılmış. Eve gitmiş. Durumu eşine anlatmış. Emelyan’ın eşi:

–          Anneme git. Annem ile bu konuyu görüş, sana yardımcı olur, demiş.

Emelyan eşinin annesine gitmiş. Başından geçen tüm olayları anlatmış. Annesi ona bir top vermiş. Sonra Emelyan’a:

–          Top nereye giderse sen de onun peşinden gideceksin. Bir adamla karşılaşacaksın. O adamın boynunda olan şeyi, yalvar yakar al, demiş.

Emelyan yola çıkmış. Yolda giderken bir adamla karşılaşmış. Adamın boynunda bir şey asılıymış. Emelyan, adama:

–          Boynunda asılı olan şey nedir, diye sormuş?

–          Boynumda asılı olan “davul” demiş.

Emelyan, adama yalvarmış, yakarmış ve sonunda adamın boynundaki davulu almış. Hızla eve gitmiş. Karısı evde yokmuş. Davulu alıp Kralın şatosunun yanına gidip davulu olabildiğince çalmaya başlamış. Bütün askerler başına toplanmış. Bunu gören Kral anlamış ki, Emelyan’a hangi işi verse Emelyan mutlaka işi çözüyor ve sonlandırıyor. Emelyan ile ne kadar uğraşırsa uğraşsın, Emelyan zor işler altında ölmeyecek, ondan kurtulamayacaktı. Kral, yanına aldığı Emelyan’ın eşini serbest bırakmış. Emelyan ve eşi ile ilgilenmemeye ve uğraşmamaya, onların mutluluklarını yıkmamaya karar vermiş. Emelyan ve eşi uzun yıllar bir arada mutlu bir şekilde yaşamış.

 

 

Fatma Gül CESUR

Uluğbey Ortaokulu 6/C sınıfı
Karabağlar/İzmir

www.kafiye.net