Biraz Kal Omuzumda

Çatladı, ayazı kırdı çekirdek
gölgesine bir gelir, bir giderim
vakit hep kuşluk…

samimi yüzün kırk göze 
herbirinde kırk pınar
hiçbir akış aynı değil…

özgürlüğüm bu belki,

hadi çevir 
dört duvarı yıkıp gideni, 
biraz oturt dizinin dibinde
deli rüzgarın saçlarını okşa

gücüm yetmiyor, 
güzel yüzünde kâinatı dermeye
ah!

sancısı aşağı eğik gökkubbeye
hiçbir bakışım aynı değil…

salkım salkım akan sözcüklerin çeperi emânet…

özgürlüğüm bu belki -taşımak-

hadi kır rüzgarı, beni çevir, 
ört kapıları, 
dizinin dibine oturt
saçlarımı okşa,
birazdan tellere dokunur kuşlar
gün denen rızkın bereketi başlar,

açılır kızıl denize kapılar…

bu hikâye insanın en melül ülküsü
arzdan arşı kaplayan türküsü…

ziyanı yok, araya bir “kes” bir “es” daha koyarız, 
kıyım ile kıyam arsında çocuklar doğar
kanımızda mühür açılanadek
mesele uzadıkça uzar…

Aybeniz!

onlar, şunlar, yani hepimiz, 
“biz” olanadek sürecek muhabbetimiz…
ağız kuruluğunu alır, “bir dilim kazpuz kes”
“es”
………..

Nilüfer Açılan Yıldız

www.kafiye.net