Amerikan Emperyalizimi ile Mücadele

Geçen gün o Amerikanının meşhur yüzen şehirlerinden biri Antalya limanına yanaşmış. Bazı arkadaşlarda alışık olduğumuz ‘’ Go home yanky!’’ sloganlarıyla ve yumurta atarak Amerikan askerlerini Antalya’dan atmaya çalışmışlar. Lakin bu olay işe yaradı mı dersiniz? Ertesi gün yine başka askerler gelmiştir ve ertesi gün ve ertesi gün. Amerikan askerlerini sloganlarla veya yumurta atarak yurdumuzdan atamazsınız. Hadi Antalya’dakileri attınız peki İncirliktekileri nasıl atacaksınız? Hadi onları da attınız bir şekilde peki hayatın içindeki Amerikan askerlerini nasıl atacaksınız? Asker sadece üniformalı olan değildir aynı zamanda sivil askerde vardır. Onları nasıl atacaksınız? Askerin uzantılarını nasıl atacaksınız? Emperyalist ruhlu insanları nasıl atacaksınız? Amerikan askeri ve amerikan emperyalizmi her yerdedir. Bunu öyle yumurta atarak go home yanky diyerek engelleyemezsiniz.

Peki nasıl engelleyeceğiz? Tıpkı onların yaptığı gibi psikolojik savaş. Eğer insanlar güzelim dönerimiz, iskenderimiz, adanamız, urfamız var iken hamburger yemek istiyorum ben diyor ise Amerika kazanmış demektir. Çünkü kimse hamburger yiyin yiyin diye zorlamıyor insanları kendi rızaları ile hamburgerciye gidiyor. Böyle olunca ne olur Amerika kötü olmuyor tamamen psikolojik yaklaşıyor. Hamburger yemek dejenere olmaktır demiyorum. Bir yazımda da buna değindim yanlış anlaşılmalara yol açtı. Arkadaş ye hamburgerini ama bizim yemeklerimizi de unutma. Başta haklıydın. Neden? Hamburger ucuz, dönerimiz vs pahalıydı ama şimdi neredeyse aynı fiyatta. Git kebap ye arada bir de hamburgerini ye. Hamburger hem zararlıdır ama kebap öyle değildir. Hamburger yersen obezite riskinden tutta neler neler var riskleri ama biz bunları bile bile yemeye devam ediyoruz. Kolanın ne kadar zararlı olduğunu bile bile içmeye devam ediyoruz. İşte bu psikolojik savaştır.

Amerika’nın bu psikolojik savaşını yenmeliyiz. Peki nasıl yapacağız? Tıpkı Amerika’nın yaptığı gibi gençler sayesinde. Amerika , Dünya çapındaki gençleri çok kolay elde edebiliyor. Bazı büyüklerimiz istedikleri kadar konuşsunlar etsinler ama elbet onlarda fani olacaktır. İşte o zaman gençler devreye girecektir. İşte Amerika o zaman devreye girecektir. Biz bugünü düşündüğümüz kadar yarını, öbür günü ve ondan sonrakileri de düşünmek zorundayız. Misal; Amerika bugüne değil yarına yatırım yapıyor. İşte kazanmalarını bu sağlıyor. Biz bunun farkına varmalıyız.

Amerika nasıl yapıyor peki bunu? Sinema sektörü ile filmleri ile. Kendi olmayan kültürünü diğer ülkelerden gelenlerin kültürlerini birleştirerek sanki çok büyük bir kültürü varmış gibi gösteriyor. Amerika’ya gidenlere sorun. Adam akıllı yemekleri yoktur. Dünya mutfağını sanki kendi yemekleriymiş gibi gösteriyorlar. Bunları da filmleri sayesinde yapıyorlar.
Adamların adam akıllı kültürü yok ama başkalarının kültürlerini birleştirerek sanki kendi kültürüymüş gibi filmler sayesinde gösteriyor. Bizde seyrediyoruz.

Adamlar bu sektörü inanılmaz kullanıyor. Biz bu filmler sayesinde dönerimiz var iken hamburger yiyoruz. Çünkü o filmler bizim bilinçaltımıza işliyor. Elimizde olmadan kola içiyoruz. İlla markalı ürünler giymeye çalışıyoruz bu filmler yüzünden. Dikkat edin neredeyse çoğu ünlü marka Türkiye’de üretilir ve o sizin beğenmediğiniz ürünler aslında. Sadece Türkiye’dekinin üzerinde x tekstil yurt dışındakinin üzerinde levis yazıyor. Tek fark bu ha bir de fiyatı. Biri 20 lira diğeri 20 euro . Kot diye giydiğimiz pantolonlarımız onların işçilerinin kıyafetleriydi. Hani ülkemizde kıymetini bilmeyip ikinci sınıf gördüğümüz işçilerin. Converse diye giydiğimiz o ayakkabılar köylülerinin ayakkabılarıydı. Adamlar bunu da moda yaptı. Biz hala köylülerimizi küçümseyelim. Bu arada o converse ayakkabı Amerika sadece 5 dolar iken ülkemizde 70 liradan başlıyor. Hadi diyelim doların karşılığı 2 lira olsun Amerika’dakinin karşılığı 10 lira olur. 10 lira nerde 70 lira nerde.

Peki biz ne yapmalıyız? Aynen onların yaptığını. Görülüyor ki sinema sektörü ile insanlara ulaşmak çok kolay. Amerika olmayan kültürünü varmış gibi gösterip Dünya’ya hakim olabiliyorsa biz kültürümüzle neler neler yapabiliriz siz düşünün. Devletin tıpkı Amerika’nın yaptığı gibi sinema sektörüne yardım etmesi lazım. Belki de onların yaptığı gibi bir yer kurmalı. Amerika’dan sonra Hindistan yaptı başta hep dalga geçtik ama sonra adamlar ön plana çıkmaya başladı. Hindistan’ında inanılmaz bir kültürü var. Lakin sömürü olmalarından dolayı gösteremiyorlardı.

Görüyorsunuz ülkemiz de sinemaya gidenleri. Filmlerimiz daha teknik olsa ve daha ucuz olsa görün bakalım Dünya’da kimin sözü geçiyor. Bu filmlerde görüyorsunuz millet hamburgerini yiyor kolasını içiyor. Hiç düşünmüyor musunuz sinemadan çıkan çoğu insan neden hamburger yemeye gidiyor? Bakın kimse onları zorlamıyor. Kimse kafalarına silah dayamıyor. Kendi rızaları ile gidiyorlar Amerika’ya para kazandırıp geliyorlar. Tertemiz iş. Ne silah sektörüne para verdin ne bir şeye sadece ön ayak oldun o kadar.

Görüyorsunuz Obama görüşmeye gelen liderlerini hamburgerciye götürüyor. Arkadaş biz niye yapmıyoruz? Götürsek ya kebapçıya bir dürüm yetirsek yanında bir de ayran içirsek adamında midesi bayram etse. Obama yapıyor da biz niye yapmayalım. Bir de Obama yapınca dikkat edin bizim de dahil tüm ülkelerin ana haberlerinde gösteriliyor. Düşüncecinize Erdoğan Obama’yı dürümcüye götürse güzel olmaz mı?

Bakın AB başta kokoreç’imize laf attı bu sağlıksız ıvız zıvır dedi. Neden? Çünkü bir tadını bilmiyor iki nasıl yapıldığını bilmiyor. Bu neyden yapılıyor diye sorunca da bizimkiler direk bağırsak diyor adam istemez tabi. Gel kardeşim bir tadına bak dersin ısmarlarsın bir tane bak nasıl seviyor nitekim öyle de olmadı mı şimdi kabul ettiler. Gelin görün ki şimdide açıkta satılan balıklarımıza laf atıyorlar. Sağlıksız diyorlar. Neden? Çünkü bizi Afrika zannediyorlar. Bugün bir programda seyrettim. Afrika’daki balıkları açıkta sattıklarını hakikaten iğrenç anlatıp midenizi bulandırmak istemem. Adamlar bizdekileri de böyle zannediyor. Halbuki öylemi satıcılar üzerlerine sürekli deniz suyunu döker tertemiz tezgahlarda satar vs vs. Adamlar bilmiyor biz de adam akıllı gösteremiyoruz kendimizi. Bizde de hata var. Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Doğru düzgün kendimizi anlatamıyoruz. Bilgisizlikten adam akıllı eğitim almadığımızdan.

Şu sinema sektörünü adam akıllı kullanabilir isek göreceksiniz Dünya’daki değişen güç dengesini.

10.07.2010
Tolga KAYASU
www.kafiye.net