ANDIM AĞLADIM

Aklımda hep bir soru?
Gitmek mi zor; yoksa kalmak mı diye,
Gidipte, günahları sırta yüklemek mi diye,
Yoksa kalıpta, çaresizliğin tozlu raflarında yer almak mı söyle…
Dün seni uzun uzun andım ağladım.

Sana bir söz söylemiştim;
Allah o iki lafı söyletmesin, aşk acısı çekenlere benzetmesin demiştim.
Şimdi o gerçek oldu, bitti dediğin zaman geldi beni buldu,
Kaybolan anılar beni boğup bende kaldı,
Dün seni uzun uzun andım ağladım.

Her şey ağlamak kadar kolay olsaydı,
Sevda iki damla gözyaşına satılsaydı,
Aşklar kolayca unutulup bir köşeye atılsaydı,
Buruşturulup çöp kovasına atılan çöpten ne farkı kalırdı,
Dün hatıralara sarılıp, uzun uzun andım ağladım.

Ya sen sevmeyi bilmiyorsun,
Ya da sana göre sevgiyi, bir filmin aşk sahnesi zannediyorsun…
Işığın ardındaki karanlığı görmüyorsun,
Sen gideli bülbüller değil, baykuşlar ötüyor biliyor musun?
Sana değil, akıttığın gözyaşlarına sarılıp uzun uzun andım ağladım.

Giderken doğan güneşimi alıp götürdün habersizce,
Karanlık girdaplara teslim ettin beni ellerinle,
Yaşarken ölümü tattırdın birde,
Dün seni uzun uzun andım ağladım.

Boş kadehlerde seni aradım,
Kuşluk zamanı Allaha yalvardım,
Aşk acısına dayanamadım,
Ellerinle attın beni şimdi kor ateşlere ,
seni aradım attığın ateşlerde,
Dün seni uzun uzun andım ağladım.

Dün; seni bir gezdiğimiz sokaklarda…
Birde gecenin mahreminde,
Yetmedi ruhumun derinliklerinde aradım,
Dün seni aradım kaldım uzun uzun andım ağladım.

Senden uzak kalalı on onbeş gün oldu,
Ömrümün baharı kışa mahkûm oldu,
Saatler o ana takılıp durdu,
O ana bakıp, seni uzun uzun andım ağladım.

ZÜLKÜF KILIŞÇI
www.kafiye.net