Adı Asya

Başını dayadığı otobüs camında uyuyakalmış olmalıydı. Bindikleri otobüs köylerine sefer yapan minübüslere göre oldukça konforlu sayılırdı. Çay, kahve servisi bile yapmışlardı. Şimdi de hostes kolonya döküyordu otobüsteki tüm yolculara. Bu hareketliliğe uyanmıştı demek. Uyku mahmurluğuyla şöyle bir esnedi.

-İyi uyuyabildin mi Asya?

Bu ses Zafer’e aitti. Biraz mahcup bir edayla cevap verdi.

-He ya. Anamgildeki yerdöşeği gada rahat değildi ama heç değilse dört gardaşın arasında sıkışıp galmadım.

Dedi, gülümsemeye çalışarak. Bu utançla başını tekrar otobüsün camına çevirdi.. Uyumadan önce vefalı gülücükler atan ikindi güneşini, sapsarı başak tarlalarını, hatta bir ara uçsuz bucaksız denizi heyecanla seyretttiğini hatırladı. Oysa şimdi akşam olmuş, hava çoktan kararmıştı. Bu geçtiği yerleri gözlemlemesini engelliyordu. Kıvrımlı yollardan giden otobüs şu anda bir yerleşim biriminden geçiyor olmalıydı. Tek tük yanan ışıklardan bunu tahmin etmek pek de zor değildi.

Evlerde yanan ışıkları düşündü tek tek. Her birinde yaşanan farklı hayatları merakla hayal etmeye çalıştı Asya. Köyünden dışarıya ilk çıkışıydı bu ve hayal etmeyi başaramadı doğal olarak, çabalamaktan da bir süre sonra vazgeçti zaten.. Şu birkaç günü ne kadar da hızlı yaşamıştı..Hayali Zafer’le düğünlerine kaydı ansızın. Artık yolları ve çevreyi değil, son yaşadığı haftayı izliyordu baktığı camdan..

Zafer’e daha düne kadar abi diyordu Asya..Hala Zafer diye hitap edememişti üstelik. Düğün sonrası da apar topar yola çıkmışlardı. Bursa’ya bilet bulmak oldukça zor olmuştu çünkü. Zafer Bursa’da bir resmi dairede çalışıyordu. Asya’yı da orada tuttuğu evine götürüyordu. Asya köyden ayrılmanın verdiği buruk hüzünle, Zafer’le bir yaşam kurmanın heyecanına alışmaya çalışıyordu. Bu hiç kolay değildi henüz evlendiği fikrine bile alışamamıştı ki.. Daha Zafer’e hitap etmeye bile utanırken, nasıl eş olacaktı, bu korkuyla sarsıldı..İçinde sonsuz bir fırtına koptu sanki. Olduğu yerde irkildi.

Evlilik nasıl birşeydi. Ne yapacaktı şimdi. Benzi attı, Zafer’e dönüp baktı belli etmemeye çalışarak.. Gözleri kapalıydı Zafer’in başını koltuğa dayamıştı. Rahat bir nefes aldı Asya. Bazan köydeki kızlarla gülüşür şakalaşırlardı, evlilik konusunda, ama onlar eğlenceli üstelik çocukca birer şakaydı. Oysa şimdi kocaman karanlık bir gerçeğin içinde ve tek başınaydı.

Zafer nasıl bir insandı? 30 lu yaşlarda kara kaşlı kara gözlü oldukça uzun boylu yağız bir delikanlıydı görünüş olarak .Askerden sonra büyük şehirde iş tutmuş köye ancak bayramda seyranda gelirdi. Asya toplasa bir elin parmakları kadar görmemişti Zafer’i . Ne yapacaktı, şimdi gurbette, tanımadığı biriyle, düşündü bulamadı. Yaşadığı gerginlik midesinde kramp başlatmıştı.

Ne kadar da saf olduğunu farketti..Evlilik sadece giydiği gelinlikle, ellerine yakılan kınalar, gidişine yakılan yanık türküler değildi. Kendini yaşayacağı sona mahkum kurbanlık koyunlara benzetti..Zafer’e yanlışlıkla yine abi derse ne olacaktı..Kafasında bir sürü olumsuz düşünce elele vermiş rahat bırakmıyordu Asya’yı.

Elinde bir ürperti duydu o an. Zafer elini tutmuştu. Tepeden tırnağa titredi. Elini çekmek istedi, tutan el kararlıydı, bırakmadı daha da sıktı. Yine bir kaosa düştü Asya. O elin sıcaklığıyla güven dolu bir limana kavuştuğunu sandı. Tüm yüreğiyle o limana demir attı bir an..Hiçbir şey düşünmemeye çalıştı. Otobüsün kıvrımlı yollarına son kez bakıp yaşadığı gerginliğin yarattığı yorgunlukla tekrar derin bir uykuya daldı..

1 yıl sonra…

-Kolay gelsin abla.
-Buyur Zafer buyur..
-Şey.. Evlilik cüzdanımızı getirmiştim.. Hani sağlık yardımları için demiştim ya.. Duymuşunuzdur bir oğlum oldu onun nüfus kağıdını da getirdim
-Tamam bir fotokopi alalım Zafer. Hem sen bir yıl önce demiştin neden bu kadar geç getirdin bu evlilik cüzdanını bakalım..
-Nikahı yeni kıydık abla..
-Aaa öyle mi? Geçen sene olmadı mı sizin düğün?
-Şeyy abla, bizim oralarda adettir.. Nikah hemen kıyılmaz da..
-Neyse hayırlısı olsun ne diyelim Zafer..
-İyi günler abla
-Güle güle..

Ece elindeki evlilik cüzdanı ve bebeğin mavi nüfus cüzdanı fotokopisiyle Zafer’in arkasından bakakalmıştı. Duyduklarına hala inanamıyordu. Nikahın hemen kıyılmamasının sebebini düşünmeden edemedi. Acaba karısı oğlan çocuk doğuramazsa tekrar evlenebilmesi için miydi? Acı bir gülümseme yerleşti dudaklarına.. Elindeki evlilik cüzdanına ve siyah beyaz resimlere kaydı bakışları.

Adı ve Soyadı : Asya Sözüer. Doğum Yeri : Şırnak. Doğum Tarihi :24/10/1992. Olamaz dedi bir an Ece. Son bir gayretle daha dikkatli baktı okuduğu tarihe. Yanlış görmüyordu Asya sadece 17 yaşındaydı…

Gülşen EKER
www.kafiye.net