İZMİRLİM

Gözlerinde yaşam, dudaklarında tebessüm
Bir bilsen neler anlatır , neler İzmirlim.
Hayatla barışık, hayata gülen bir resim,
Kurda, kuşa, börtü böceğe, dağa, taşa,
Selam vermeyi, ölesiye sevmeyi İzmirlim.

Biz bu hayattan neden böyle savrulmuşuz,
Bir kuru dal misali meyve vermeden.
Sert rüzgârlara sıcak soluk katmadan,
Gün akşam eleminden yanıp kavrulmuşuz;
Gülmeyi unutmuşuz, gülmeyi İzmirlim…

Bundan böyle mahzunluğumu sorma,
Kırık bir kanadı tamir etmek ne kadar zorsa,
Çöllerde su akıtmak ne kadar hayalse,
Her giden ayrılıklarda, yürek bin pareyse,
Çaresizliğim ondandır, ondandır İzmirlim.

Biz yıllardır hep kadere, şansa takılmışız,
Uçup giden mutluluğun, ayrılığın çaresizliğini 
Yüklemişiz bir günah keçisi gibi.
O yüzden yitirmişiz azmi, o büyük güveni,
Sonra oturup ağlamışız, ağlamışız İzmirlim.

Şimdi bana yeniden başla diyorsun, 
Bütün olumsuzlukları atıp arkandan
Yeni hayaller kurarak düşün diyorsun 
Hiçbir şeyden yılmadan, çekinmeden 
Bizim için düşler kur , düşler diyorsun İzmirlim.

Kolay mı bir ömre sığdırılan alışkanlıkları,
Acıda, tatlıda mayalanan hoyrat akşamları,
Derbederliğe uydurulmuş masalları
Ve bir başına kurduğumuz Kehkeşanları
Bir anda terk etmek kolay mı, kolay mı İzmirlim.

Çok hayaller kurduk çöken akşamlarda,
Gelecekten güzel şeyler ümit ederek .
Derken, derin düşlerin kâbuslarıyla uyandık,
Sızlayan bedenimizden bedeller ödeyerek 
Biz çoktan bitirmişiz her şeyi, bitirmişiz İzmirlim.

Binali Yıldız
www.kafiye.net