Nefes/siz Gibiyim

Yapraklarını dökmüş ağaclar gibiyim, kuşlarım meydanda ve sarısında rengim.
Yağmurdan kaçana sığınak,
Güneşten kaçana gölge olamamanın derdindeyim.
Rüzgar bir yanımdan estimi, içimi delip geçen hasret gibiyim.

Dalından kopmuş yaprak gibiyim, kırışık, savruk, kuru…
Dalımı özler olmuşum, yeşilimi, yemişleri.

Şimdi Ya bir ayak basacak, ya bi yaprak daha düşecek üzerime
Yani; Her şekilde yerin dibine girecek gibiyim.

Bardağın dibinde kalan çay gibiyim
Soğuk ve en koyusundayım demin.
Bi yere fırlatılacağım yakında, kaşığımı özlemekteyim
beni tamamımdan koparıp ayıran dudaklara, lanet eder gibiyim.

Yarın gibiyim a dostlar yarın gibiyim.
Dünü yaşamış, yaşanmışlıklarına kızmış
Alıp başını iki elinin arasına geleceğinden habersiz gibiyim.

Saat gibiyim,
Kimini işine geçiktirmiş
Kimini iple çekmeye mahkum etmişim
Geçmek bilmemişim o dostlar geçmek bilmemişim yarin özleminden.

Ölmek üzereymişim
sabahın 5 inde okunurken selam
Uyanamayan dostların hüznündeyim

Hani abartmış olmayayım ama,
Çocuk gibiyim;
Az önçe düşmüş, yarasını tutarak ve buruşturarak dudaklarını, ağlar gibiyim.

Ersin HOŞGENÇ
www.kafiye.net