SESSİZ BEKLEYİŞİMDE BOĞULDUM

Giderken dizlerimin üzerine çöküp
Bakakalmıştım ya ardından
Bıraktığın yerde 
Hala gözlerimin yorgun izleri 
Ve bedenimin ağırlığıyla 
Öylece duruyorum, 
Belki dönersin,belki de inanırım gidişine diye..
Oysa İnanamayan bakışlarımı 
Gözlerime iliştireli çok oldu
Gözbebeklerimi yoluna akıtırken
Sessiz bekleyişimde boğuldum
Senden habersiz..
Yokluğunda, efkarın koynunda 
Ne geceler öldürdüğümü,
Güneşi kapatıp ellerimle,
Gündüzü yeryüzünden 
Kaldırdığımı da bilmiyorsun..

Sesin var şimdi kulaklarımda 
Giderken bıraktığın
Sadece sesin..
Nerde olduğunu bilmediğim gibi,
Özlediğimi de hatırlamıyorum sanki
Yoksa koyu bir hasretin koynunda
Bata çıka attığım adımlar mıydı gerçek olan?
Varlığının izlerine basmadan gitmek
Gitmek işte bir yerlere
Yerinde sayar gibi koşmak
Koşup,varamamak hiç bir yere..

Ne çok şeyi konuşamağımız 
Geliyor aklıma şimdi acıyla
Donuk bakışlarımın ardında kalan sırda
Sakladığımız sözcükler bir bir sıralanıyor
Gözümün önünde..
Aynı ya da ayrı şehirde yaşayan iki kişinin
Vasiyetiydi belki söyleyemediklerimiz
Gözyaşlarının hükümsüzlüğüne inat
Büyüyen sevdalarında ıslandı
Dilimizdeki türküler..

Nazlı Saraç Orak (Naz’ca)

www.kafiye.net