ŞEHRİMDEKİ GELİNCİKLER

Aynı gökyüzü ile konuşsak sabah akşam
Hani kayan yıldızla yüreğimi bıraksam
Sensizlik buz tutuyor donuyorum ayazdan
Moraran dudaklarım kilitlenir birazdan
Bir hayalin ipiyle kuruldu bu salıncak

Ve ölüm yoklar bizi bir ölüm paklar ancak
Giderken şehrimdeki gelinciklere dokun
Giderken hiç kalmasın ne endişen ne korkun 
Giderken yâr gamzeme bir çiy damlası bırak
Giderken dökülecek dalımdaki son yaprak

Mendilin kenarına işlediğim nakıştın
Manaya kırılmıştın, sitemlere sıkıştın
Gitmelerin ardından saçlarımı eğirdim
Yar dönüş vaktine dek ben benimle delirdim
Bin kere sorguladım yağlı urganı taktım
Bin kere kalanımı ateşe verip yaktım
Giderken gözlerinin elasından bırak git
Giderken dikilmesin karşıma sensiz vakit
Giderken ezgilere yüreğimi sar da git
Giderken yokluğunu varlığına kar da git

Sürgün düşüncelerin kıskacında saklı yâr
Kısır döngü zamanın nedense yasaklı yâr
Düşlerinde dolanır kayıp şehirler gezer
Yine hülyalarını aşk dibeğinde ezer
Gurbet yine demini alıyor yavaş yavaş
Dar sokaklar içinde dolaştıkça o ayyaş
Giderken hatıralar teselli olur sandım
Giderken susuverdim yaşamaktan usandım
Giderken seni bende beni de sende vurdum
Giderken rüzgârınla umudumu savurdum

Sündüs Arslan Akça

TYB Adıyaman Fırat Şiir Yarışması nda 1. Mansiyon ödülü alan şiirimiz.

www.kafiye.net