Anne , Lider ve Öncü Toplum

“Biz insana anne babasına iyi davranmasını emrettik: annesi onu nice acılara katlanarak karnında taşıdı…”Lokman 31: 14


“El cennetu tahte akdamül ümmehat” Cennet anaların ayakları altındadır
( Ahmed bin Hanbel,Nesai,İbni Mace; Keşful Hafa,Hadis no : 1078)

Cennet turaptır anneye o pak nebinin dilinde… Cennet en yüksek makam olsa da o bir annenin ayağının altında… Annenin ayağı altında ne görüyoruz? Tefekkür gözüyle bakmak lazım ki anlaşılsın mesaj… Anne’nin ayağı altında hizmet vardır… Zira anne toprağa yüreğiyle basar… Anne’nin adımlarında aşk vardır… Anne ayağına aşk pabucunu giyer ve onu isar bağcığı ile sımsıkı bağlar ve adımlarını şefkatle atar… Annenin adımlarında aşk vardır ve hizmet vardır onun için cennet bu ayağın altındadır.

Arap dilinde anneye “ümm”, lidere “imam”, topluma “ümmet” denir. İmam, bireylere anne gibi liderlik yapan, ümmet ise diğer toplumlara anne gibi önderlik yapan demek olduğunu ise hem kelimelerin etimolojik akrabalığından hem de en büyük lider olan peygamberlerden hem de o peygamberin ümmetinin tarihteki misyonundan biliyoruz. İmam anne gibi lider, Ümmet ise anne gibi toplum. Anne bebeğe süt verir, lider cemaatine hikmet, ümmet ise diğer toplumlara barış ve saadet. Anne bebeği için hizmet verir, imam cemaati için ve ümmet diğer milletler için. O halde cennet kimin ayağı altındadır sorusunu anlamak için anne kimdir onun üzerinde durmak gerekir.
Anne üretendir önce. Sancıyla ve acıyla senin bu aleme gelmene vesile olan. Bin fedakarlık vardır onun her halinde…Bir varoluş uğruna bin cefa sayıklar anne…Sancı, anne olmanın alamet-i farikası… Anne yavrusu için sancı çeker, ideal lider ise yaşadığı cemiyet için…O yaşadığı cemiyetin sineği değil bilakis arı gibi üretenidir. İdeal toplum olan Ümmet içinde durum aynıdır. O, yaşayan diğer toplumlar için acı çekmeye razıdır. Kimileyin yeryüzünün damarlarına kan verir insanlığın barışı ve saadeti için… Ümmet arı gibi üretir ümmet olunca… Biruni’nin, Farabi’nin, İbn-i Sina’nın eserleri değil midir Rönesansı etkileyen… Cabiri’nin eserleri değil midir Latince’ye çevrilen ve dünyaya ışık veren…

Anne besleyendir birde… Anne bebeğine süt verir ve gıdasını sağlar… O, rahmet musluklarını yavrusuna verirken ayrı bir mutluluk duyar… Geceleri uykusunu böler bunu yaparken… Beslemek için uykusunu böler… İdeal lider olan imam ise başkalarını beslemekten ayrı bir lezzet duyar… Afrika’daki aç insanlar, Nijerya’da su kirliliğinden dolayı ölen çocuklar, Mozambik’teki gıdasız yavrular onun uykusunu kaçırır… Kalkar ve insanlığı teşkilatlandırır ve bunun için bir şeyler yapmak ister… Ümmet ise yine öyle… Dünyada ki insanların dertleri için hicret eder ve onların acılarını dindirmek için çabalar… Çabaladığı kadar ümmettir yoksa o bir yığındır sadece…

Anne olmak, fetih işçisi olmaktır… Onun için tüm anneler yavrularının yüreklerini fethetmişlerdir. Annesini sevmeyen var mıdır? Fetih, F-T-H kökünden gelir… İbni Mansur, suyun yatağına kavuşması için önündeki engelleri açma anlamındadır der. Yavru, annesini sever. İdeal lider sevilir zira o, kişinin fıtrat yatağını bulması için mutluluğunun önündeki engelleri kaldırandır. O fethedendir. Her lider bir fetih işçisidir. Sure-i Fatiha’nın bir ismide Ummul Kitaptır. Fatiha, kapı demek, Ümmül Kitab, kitabın annesi demek. Fatiha, kitabın annesi, anne ise insanlığın Fatihası yani kapısıdır. Lider, yine kapı olandır. Kapıları açandır. Ümmet ise yine mahzun milletlere yüreklerinin ve dahi sınırlarının kapısını açandır. Sultan Süleyman’ın açtığı gibi dönemin mazlum Musevilerine…

Anne, yavrusunu koruyandır. Bebek için en korunaklı yer anne rahmi ve insanlar için en korunaklı yer emin sıfatıyla mücehhez insanların yürekleri ve insanlık ailesi için en korunaklı yer ise ümmetin bağrıdır. Anne, bebeği rahminde korur, ümmet ise bağrında… Bir lider, anne olabildiği kadar imam ve bir toplum ise anne olabildiği kadar ümmettir. Bir gayri müslimin tarlasını cami yaptığı için mahkemede suçlu bulunan İstanbul’un fatihi Sultan Mehmet, mahkeme sonrasında kadıya şöyle diyordu : “Ey kadı! Şayet beni korktuğun için haklı bulsaydın senin kafanı şu kılıç ile uçuracaktım” Bunun üzerine kadı şu cevabı veriyor “Ben Allah’ın hükmüyle hükmettim şayet sen suçunu kabul etmeyip tazminat ödemeyi kabul etmeseydin ben seni şu sungu ile vuracaktım” İşte anne lider ve işte anne toplumdan bir örnek. Tabii ki bir toplum her dönem anne gibi olamıyor. Yavrusunu cami kenarına dahi değil çöplüğe atarcasına cinnet geçirdiği tarihsel vakıaları istisna tutuyorum. Ama bir topluluk anne olabildiği kadar ümmet olma şerefini kazanır.

Anne, merkezde olandır. Onun için Mekke, Ümmü’l Kur’a dır yani kentlerin annesi. Anne bir evin bel kemiği… O olmadan olmayan… Vazgeçilmez olan… Yaşadığı cemiyetin olmazsa olmazı olan bireyler de anne gibidir ve onlar gerçek liderlerdir. Yaşadığımız dünyanın da olmazsa olmazı bir topluluk vardır ki o da İslam Ümmetidir. Bugün dünyada yaşanan ızdırap ve çile bu ümmetin yokluğundan kaynaklanmakta… Dünyadaki zulmün önünde engel olacak dağlar yok. Onun için akıyor yetimlerin göz yaşı ve onun için ağlıyor anneler… Selahattin Eyyubi, Filistini fethettiği zaman müslümanlardan bir grup haçları kırıyor ve kapıya “La ilahe illallah Muhammeden Resulullah” yazıyor. Eyyubi o ince insan… Anne gibi lider… Hayır diyor bu ehli kitabı rencide eder. Biz oraya “La ilahe illallah İbrahim nebiullah” yazalım…` İşte anne gibi lider ve işte anne gibi toplum yani ümmet…

Anne bir şefkat kahramanıdır. Anne, yavrusu için uykusunu böler ve geceleri uykusuz kalır. Annelik öylesi asil bir duygu ki bu asalet sadece anne insanlar için değil anne toplumlar içinde geçerli. Bir anne tavuk, civcivleri için bir tilkinin önüne atılır ve canını verir icabında… Yaşadığı cemiyet için çağın çakalları önünde kendini feda eden ve bedel ödeyen insanlarsa bu çağın anne yürekli liderleridir. Bağışlamak, onun mizacında var. Çocuk haylazlık yapar ama anne bağışlar. Onun kızması hep terbiye maksatlıdır. İşte anne yürekli lider de bağışlar hep. İçinde gayz ve nefret değil şefkat ve muhabbet saklıdır. Öfkesi zulmedir çoğu kez. Onlar onu tahkir etseler hatta fundamentalist, mürteci, yobaz gibi hafife alan ifadelerle tahkir etmeye çalışsalar da o bir lider olarak veya öncü bir toplum olarak hep bağışlama makamındadır. Çünkü o, annedir… Onun için, cennet ayaklarının altındadır anne gibi olabilenin…

İşte sen ey lider ve öncü topluluk! Şayet sende şefkat pabucunu isar bağcığı ile sımsıkı bağlar ve adımlarını aşk ile atar, ayağını toprağa yüreğinle basar ve yoluna hizmet bilinci ile devam edersen kim bilir en yüksek makam olan cennet senin de ayağının altına verilir? Sana düşen anneni iyi tanımak ve onun senin için yaptıklarını senin de birey olarak cemiyetin için ve ümmet olarak insanlık ailesi için yapabilmendir.

Bilgin ERDOĞAN