ÇANAKKALEM GEÇİLMEDİN, GEÇİLMEZSİN DE

Ey bu vatanın en büyük kahramanlıklarına şahit olan toprak… Ve Türk evlatlarının tarihinde imzası bulunan Çanakkale zaferi… Ölmeyi umursamadan, vatanımızın topraklarına yar olan Mehmetçiklerimiz… Bir yandan da bayrağımız, namusumuz ve bağımsızlığımız… Ardından görmüş geçirmiş Çanakkale’m… Üzerinde kıyametlerin koptuğu, hem düşmanların hem de yiğitlerimizin kanının aktığı geçilmez toprağın… Ve liderimiz Mustafa Kemal Atatürk…

Türk evlatlarımızı, şehitlerimizi ve senin üzerinde vermiş oldukları mücadeleleri ya kitaplardan okuduk ya da dedelerimiz ve ninelerimizden dinledik… Kimi zaman törenlerde kimi zamansa tiyatrolardaki insanlar canlandırdı yiğitliklerini… Ne büyük bir gururmuş bize bırakmış oldukları bu zafer… İçlerinde emanet olarak taşıdıkları asil kanları vatanımız uğruna dökmeleri ne onur vericiymiş…

Sen, Çanakkale’m… Kan dolu gövdenle başı dimdik olan dişi bir varlık misali, hala dimdik ayakta ve geçilmeyeceğini haykırmaktasın… Geçilmezsin, çünkü sen Çanakkale’sin. Türklerin onuru, gururu, huzuru ve düşmanların çukurusun… Türkiye’yi kurtarmak pahasına insan kılığına bürünmüş meleklerimizin kanlı gölüsün… Göğsümü gere gere söylüyorum… Çanakkale’m geçilmedin, geçilmesin de…

Biz Türk’üz… Onlar, düşman topraklardan gelen yüzsüz insanlar… Bilmezler mi Türklerin sol yanlarında Allah diye atan yürekleri var oldukça geçilmez, ezilmez ve yenilmez bu topraklar… Biz Türk evlatlarıyız! Onlar gibilere boyun eğmez bu başlar… Sen söyle Çanakkale’m, gördün işte üzerinde duran cesur yürekli yiğitleri… Ne sen kabul edersin ne de yiğitlerimiz içeri sokar lüzumsuz insanları… Yer gök haykırır Türk’lerin inancını tüm cihana… Bu vatan uğruna canımızı bin kez feda ederiz gene üzerinden geçemezler… Pis ellerini toprağına süremezler…

Toprağına el süren, üzerine kanı dökülen ve senin için bu dünyadan göçen şehitlerimiz… Onlar ölümü düşünmeden göğsünü gerip de içine aldılar ya o zehirli mermileri, ‘Vatan sağ olsun’ deyip de ezip geçtiler ya geçmişlerini, Ya Rab diye haykırarak düşmanları yere serip, günahsız bedenlerinin içinden ruhlarını saldılar ya gökyüzüne, canım onlara kurban olsun… Canım vatanıma ve toprağına yar olsun Çanakkale’m…

Düşünmediler ölüme adım adım ilerlerken… Bir an olsun bile vazgeçmediler düşmanları topraklarımızdan atarken… Gönülleri haykırıyordu istiklal diye… Allah biliyor ya gökyüzü dâhil ‘ya istiklal ya da ölüm’ diye can atıyordu… Toprağın, üzerinde bulunan yabancı bedenleri içine çekip çürütmek ve sonsuza kadar hapsetmek istiyordu sanki… Ve liderimiz savaşmayı değil bu vatan için ölmeyi emretti… Çanakkale geçilmeyecek dedi ve düşmana karşı ilerledi… Türk ordusu tek yürek bayrağını yansıttı gökyüzüne… Gözlerde ya zafer ya da ölüm heyecanıyla kimileri göğe yükseldi kimileri ise zaferin tadını çıkardı… Kimileri tepede kimileri ise toprağının üstünde bayrağımızı kaldırdı gururla… Namusumuzu kurtardıklarını o an haykırdılar tüm dünyaya… Türk askeri, Türk yiğidi ve Türk genci kim olduğunu 18 Mart’ta gösterdi cihana…

Bu böyle biline… ÇANAKKALE’M GEÇİLMEDİN, GEÇİLMEZSİN DE…

MİNE POLAT
www.kafiye.net