AYNA

Ayna… Sana bakınca tanımadık bir yüz çıkıyor karşıma… Hiç alışamadığım ve hiçte alışamayacağım yabancı biri… Bakıyorum da hali olmayan, yorgun ve bir o kadar da hayattan bezmiş bir beden… Sessizlik içinde bana bakıyor, gözlerini hiç ayırmadan… Sadece bakmakla yetiniyor ve ben senin yanına ne zaman gelirsem hep o yüzle karşılaşıyorum.

Ah ayna! Bu yüzü, yara bere bürümüş olan bu bedeni bana göstermek zorunda mısın?

Aynadaki kanlı el kalkıyor birden ve bana uzanıyor. Kurumuş kanlar… Kanların arasından fırlayan çizikler… Görünen o ki aynadaki beden acı çekiyor. Ellerim bilinçsizce birleşiyor onun elleriyle ve ben emir vermeden aynaya dokunuyor. Karşımdaki bedenden gözümü alıp gözlerine bakıyorum. Kanlı gözyaşları… Yanağından usulca akıyor… Kan içinde ağlıyor ve bana bakıyor, söylemek istediği bir şeyler varmış gibi… Konuşacak cesaretim olsa belki de neden ağladığını sorardım. Ne yazık ki o cesaret bende yoktu…

Gözleri… Kanlanmış ela gözleri… Bitap bir halde ve kapandı kapanacak. Elimden bir şey gelse kendime yardım ederdim, ki o kaldı… Her nedense alışamadığım şu yüze acıyorum, yardım etme duygum kabarıyor. Hareket etmeye çalışıyorum ama nafile… Bedenime emir verme görevi alınmış benden, yeni fark ettim. Elimde avucumda kalan bir o vardı, diye söylendim. O da gitti ve bende bittim…

Ey aynada beliren yabancı kişi! Sen mi benden beklersin yardım? Şu karşında ki biçare bedene bak… Bak da gör senden de çaresiz… Sana vereceğim faydasız felçli bir ruh ve beden… İşine yaramaz ki… En iyisi başkasından yardım istemek ve sen git başkasına… Gene yalnızlık avutur biçare gönlümü; acıma ve git…

Elini geri çekti… Ve benim ellerimde onunla aynı zamanda ve hızla yere düştü… Durdu ve baktı, baktı, baktı… Hüsranla süzdü beni… Sanki bunları benden beklemezmiş gibi… Oysa kendine yararı olmayan biri başkasına nasıl yarar sağlayabilirdi? Her şeyim gitti, yanımda kalanlarsa benden beterler… Yalnızlık, acı ve dünlerim… Kim bunlar? Hüzünden başka ne işe yararlar? Yüzündeki lanet ifadeyi sil! Sil ki içimi kaplayan şu kahredici duygu yok olup gitsin…

Uzaklaştım aynadan sonsuza kadar… Ben geri çekilirken o yabancı bedense yok olup gitti… Ben gene benle baş başa kaldım. O ise baktı ve gitti. Herkes gibi acıdı ve gitti… Hiçbir şey demeden gitti… Ve ben gene dünlerime, acıya ve yalnızlığa teslim oldum, eskisi gibi…

MİNE POLAT
www.kafiye.net