İNSANA DAİR
Kendi ördüğü duvarlarını yıkabilmeli insan, genişletebilmek için dünyasını… Ve o geniş dünyada özel özgürlükler yaratabilmeli kendine… Ve o özgürlükleri kullanarak hayalleriyle, sevdasıyla, sıkıntılarıyla, acılarıyla, iyi-kötü yaptıklarıyla yüzleşebilmeli…

Görebildiği ufukların sınırlarını genişletebilmeli sonra… Her kapıyı açabilecek güzelliklerle doldurmalı yüreğini… Gülümseyebilmeli… Tutabilmeli güzelliğe uzanan elleri; dil, din, ırk ayırımı gözetmeksizin…

Bir çocuğu sevindirebilmeli; onun gözlerindeki ışık selini görerek okşayabilmeli saçlarını…

Penceresine uzanan ağaç dallarını fark edebilmeli, bahçesi olmasa da evinin… Camına dokunan aç güvercinleri görebilmeli… Kendisi için belki de hiçbir şey ifade etmeyen kırıntıların minik kursaklarda tokluk yaratacağını düşünerek doyurabilmeli onları…

Yüreğinden atarak kini ve nefreti, sevebilmeli insan; insanı, hayvanı, börtü böceği… Ve sonra da insanca yaşamanın onurlu duruşunu gururla sergileyebilmeli…
Ülkü Duysak
www.kafiye.net