GENÇ BÜYÜKLER / KELEBEĞİN RÜYASI

 

Yılmaz Erdoğan ın filmi KELEBEĞİN RÜYASI nı dostlara tavsiye ederim. Kelebeğin Rüyası bana aşağıdaki dörtlüğü yazdırdı. Şiir heybeme kondu bu şiir.
****
Sevdalar zincire vurulmuş resmigeçitte
İki hasta beden tek merhemi beklemekte
Yaşanmışlıklar kömür karası yüzlerde
Susuz gözyaşlarına yağmurlar eşlik etmekte…                                                          

Gürhan Olcaytürkan

DÜNYA YAŞLILIK DERNEĞİ NE GENÇ BÜYÜKLERE VERDİKLERİ DESTEKTEN DOLAYI TEŞEKKÜR EDERİM.ŞİİRİM GENÇ BÜYÜKLERE HEDİYEMDİR…                                                                                   

GENÇ BÜYÜKLER

Yüzümde ki çizgilerimi merak ettin çocuk
Elimin titremesi mi seni şaşırttı koca bedende
Gözlerimin hep anılarda gezinmesini mi gördün 
Gel hele otur yanıma 
Anlatayım sana 
İlk çizginin başlangıcı ana rahmine düşüş
İlk gözyaşı yaşama 
İlk çığlık insanlığa merhaba
Doktorun tokadından akan
Anadan ilk ayrılış göbek bağının kopmasından kalan
İlk emekleyiş ilk adımlar koca dünyaya baş kaldırış
Yıllar ilerledikçe çizgilere çizgi katış
Yaşam mevsimler gibidir evlat
İlkbaharı doğum say
Kurak toprağın yeşermesi
Kuru dalın filiz vermesi
Kuzuların melemesi anaların sevinmesi
Yazı gençlik say
Ateş gibi fırtına gibi
Anlık kararlar anlık yaşayışlar
Kızgınlar sevinçler 
Geleceği görmezden gelişler
Dünyaya eyvallah çekişler
Sevdaya ilk tutsak düşüş
Uykusuz gecelerden sabaha merhaba
Kalbin çırpıntısı bir sese bir bakışa
Bir buse ömrünü ömrüne katışa
İki ayrı bedenin tek yürek oluşuna
Seni seviyorumun geleceğe koşturmacasına
Sonbaharı olgunluk say
Baba, anne oluşa merhaba
Yaşamın ağırlaşan koşuluna omuz katışa
Bazen mutlu anların yüzdeki tebessümü
Bazen ihanetlerin gözlerde ki nemi
Bazen sessizliğin çığlığı kulakların çınlaması
Bazen torun sevgisi
Bazen tek kalışın sesi
Kışı genç büyüklük say
Delikanlılık çağından kalan anıların dostluğu
Yaşamın getirdikleri götürdüklerini
Bir fincan kahve telvesine hapseden
Sana baktıkça çocuk
Kendimi gördüm titremem ondan
Ne fırtınalardan çıktı bu beden
Bazen yara aldı kırıldı
Bazen güçlendi dik durdu
Umudun varsa yaşamdan yana
Bir fidan dik
Görme meyve verdiğini istersen
Gölgesinde bakraçtan su içme istersen
Yaprakları üstüne düşmesin yorgan misali
Bilir misin rüzgârlar 
Her esişte bir şeyler mırıldanırmış yaşama dair
Son rüzgâr estiğinde
Köklerim bendende vazgeçtiğinde
Umudun varsa bıraktıklarından yana
Gençsin hala her yaşta
Değerli dostumuza Genç Büyüklerimiz Adına Teşekkürü Borç Biliriz..        

                                            

GÜRHAN OLCAYTÜRKAN

www.kafiye.net