TUTSAK RUHUM

Denizlerin dalgalarında gizli ayak hışırtılarını duyuyorum.Penceremin yeşil perdelerini aralayıp sana bakıyorum,ama göremiyorum cizmini..
Yine bir hüzün kaplıyor içimi. Gözyaşlarım süzülürken yanaklarımdan, ıslak dudaklarım buruşuyor sıkışan yüreğimle birlikte.
Ben düşüncelerin tuzağına düşüp çepeçevre sarılmışken,sen rengarenk rüyalarla geziyorsun gecelerde.
Zalim olma bu kadar, baharlar hazana dönmeden gecelerden sıyrılıp yağmur ol da gel. Düş tane tane ellerime.
Kapalı kapılar ardından çağıran sesimi duyur tüm evrene. Kararlığın zindanlarında çürüyen bedenime, vurulmuş zincirleri kır.
Kır da kurtar tüm azalarımı..
Çıplak duyguların günahından utandırma beni. Özgürlüğün nersinde hayat buldun? Bulanık bakışlar durulsun artık..
Ne olur konuş! Bana bu ızdırap niye? Nedenini bile bilmediğim bir suç yüzünden yargısız cezamı çekiyorum.
Sana bu aciz bedenimi getirirken geriye demir parmaklıklar ardında ruhumu bırakıyorum. Yani tek varlığımı.
Asıl seni görmek isteyen o. Bırak artık bu bitkin bedeni. Ona koş, onu kurtar, onu gör..
Sana gelen her nãme, her söz ona aittir. Bu yıkık beden, sadece onun elçisidir. Gerçek can gerçek canan o’dur.
Git,- ona git. Azad et sevgine tutsak ruhumu. Kaldır artık aradaki perdeleri, gözter kendini..
Ölüm yüzümüzü soldurana dek..!

Gurbet ÖZEL
www.kafiye.net