Tavşan Kaç Tilki tut Oyunları

geçip gitti gökyüzü kanadı kırık şafak
martılar eşliğinde bir türkü tutturarak

karanlık odalar, dar bir antre
zifiri gece…
yaşlı bir şiir kanlar içinde
“su verdin mi geceye ?” dedi…
duvardaki fotoğrafa bakarak
su verdinmi ki geceye,
vicdanın rahat uyuyorsun ey hayat!

süreğelen noktalar uyanıklık ve ölüm
uyansana yüreğim,ey kanayan gökyüzüm

dedim…

kalan son fotoğraflar hangi güne ölüyor
sabahı içen güller bir düşe dökülüyor

kırık kapılarda ayaz düşleri
ateşin ve külün ümitleri
sizi bıraktığım yerlere geldim
samanyolunda üç karadelik
herşeyi sildim…
gecenin ve yıldızın
suyun ve karanlığın
yeminleri
sizi içime çizdim…

ağaçlara su veren çileklerin şarkısı
menekşeli gözlerde rüzgarın çılgın kızı

giderken avucumda bir sır olacak yüzü
yağmur fidanlarını bıraktığım gökyüzü…

kırık kapılarda asılı serçeler
hızla düşlerimden düşen
yıldızlar ve ummanlar…
yedi güneşin yedinci rengi
suyun romanı
tanrıların korkunç hikayeleri
(ayşegül -tavşan kaç tilki tut- oyunları)
aldatan zamanların kaçak sobeleri…

gittiğin ürkek gece kanım yağmura aktı
gece ürkekti gittin yağmur kanıma aktı
*
karanlık odalar ,dar bir antre
şimdi uzak bir düşe dökülüp
ismini bir güle geceye,
duvardaki yengece tükürüp
dönüp…

eyy bir kabre bıraktığım ulu kainat
atmıyor şah damarımdaki zaman
şimdi içimde ne hayat… ne hayat
sadece big bang…!
DUR” DİYOR BİR SES YÜRÜDÜKÇE “DUR!” “KAPAN SECDEYE,
HİÇ DOĞRULMA SAATLERCE …

Ayşegül Aşkım Karagöz
(rüzgar çanları)
www.kafiye.net