ÇEVRECİYİM Mİ DESEM YA PETŞİŞELERİM?

Ben yaşadığım çevrede insan olarak yaşıyorsam yaşadığım çevreden sorumluyum. Temiz bir çevrede yaşamak istiyorum. Temiz çevrede yaşamakta benim, senin, bizim elimizde. Hepimizin elinde.

Keşke, keşke diyorum. Her birey  üzerine  düşen görevini tam olarak yerine getirirse   alışkanlık haline getirsek çevre temizliğimizi sokaklarımız gözümüzü, ruhumuzu, gönlümüzü açsa.. Tertemiz bir çevrede yaşasak.

 

Ah ah..!  Öğrencilerimize, çocuklarımıza bu alışkanlığı küçük çok küçücükken aşılasaydık. Okul bahçesi ve okul çevresindeki sokaklarımız su pet şişelerinden kirliğinden adım atılmayacak hale geldi.

_ Ah ah ..! Çok da uzak değil ki çöp bidonu, elimizi uzatsak hoop çöp bidonun içinde çöpümüz. Biz nedense o kadar küçük zahmete bile katlanamıyoruz.

 

 

Öğrencilerimiz, çocuklarımız haklı. Alışmadılar ki; el bebek, gül bebek şeklinde yetiştirdik.  Anne baba olarak biz çocukken çok sıkıntı çektik ya çocuklarımız çekmesin. Elindeki çöpü bile alıp biz attık… Parkta otururken. İçtiği içeceğin, yediği kraker poşetini eline verip arkasındaki çöp bidonuna atmasını istemedik ki. Hatta ona biz örnek bile olduk. Nasıl olsa Garson var toplar masanın üstünde bırakıp.. Çok hııı demek böyle diye diye. Elini uzattık bir adım yakınındaki çöp bidonuna atmaz çöpünü…

Oysa atalarımız ne atasözleri miras bırakmış bize… Değerini bilen kim Acep?   Temizlik üzerine pek çok güzel söz söylemişler.  “Aslan yatağından belli olur”

Evet .. Atalarım siz söylediklerinizi yapsak ve öğütlerinizi dinleseydik. Sadece okulda Türkçe, Edebiyat dersi işlenen ders olmayacaktı. Atasözlerimiz. Ben bir birey olarak kendi üzerime düşeni yapsam, yerlere çöp atmasan, tükürmesen, kutu kola şişlerini görünce yerden eğilip çöpe atacağıma, top gibi oynamasaydım.

 

Ah Ah…! Babaannem ve anneannem sabah ezanı ile kalkar. Namazlarından sonra eline bir süpürge  avlusunu süpürdükten sonra kapının önünü süpürürlerdi. En az komşu yapardı. Sokaklar tertemiz.. ki. O zamanlarda sokağın her köşe başında çöp bidonları yoktu. Nur içinde yatın.

Birde Neyi kabul edemiyorum. Biliyor musunuz? Su şişesi alıyoruz. Yarıya kadar içeriz. Taşıma üşengeçliğimiz mi, yoksa başka bir neden mi?. Bilmiyorum. Yarıya kadar su şişesini de atıyoruz. Sokağın ortasına yada çöpe…,

 

Ya arkadaşım, ya kardeşim, ya çocuğum… Yani susuzluk çekiyor dünya bir damla suya hasret kalacağız. Ya da bir damla suya hasret toprak, ya da bir damla suya muhtaç sokak hayvanları. Ya da bir damla suyla canlanacak çiçekler, ağaçlar….

 

İçmiyor musun?, Taşıyamayacak mısın?  Sana en yakın ağaç ya da çiçeğin dibine boşalt. Belki de Rabbimin rızasını da burada kazanacaksın. Çöpün yanında o kadar çok ufak kaplar var ki… Dök içmek istemediğin  şişesindeki  suyu .. Bu sayede de bir kedi, bir sokak hayvanı veya kuşlar susuzluğunu gidersin.

Gülsüm Hicran ÇAÇUR
www.kafiye.net

Bakın işte çevre kirliliği için verdiğin bir su şişesiyle başardık.. Çöplerimiz lütfen ama lütfen çöpe atalım. Belediye başkanımıza ve temizlik personelini kızacağımıza görevini yapmıyor eleştirileriyle…

Çenemi yoracağımızı. Kendi elimizdeki çöpü çöp bidonuna atmamız, bir ilk derken en azından gözümüzü yoran kirlilikten kurtulmuş olacağız. Küçük bir adımda bile duyarlı olunmalı alınacak küçük önlemler ile çevremizi temiz tutabiliriz. Sevgimle kalın.

Gülsüm Hicran ÇAÇUR
www.kafiye.net