RUHUM
Yine başladı bir gün…. Yine herkes kendi yolunda kendi doğrusunda
Bugün karışamıyorum bu standart gün akışına. Ben de her zamanki gibi uyandım, giyindim ve geldim işime. Aynı şekilde aynı saatte.. Ama bir farklıydı bu sabah yaptıklarım farklı olmasa da. Ben bugün saat çalmadan önce uyandım, ben bugün günümü düşünerek güne başladım. Ben bugün standart iş akışında çalışırken bulmadım kendimi. Aslında yaptığım farklı hiçbir şey yok. Yalnız sanki ruhum bedenimden çıktı ve beni izliyor. Yapılacaklar belli aslında. Bunlar her zaman yaptıklarım. Niye kendimi izliyorum, niye kendimi sınıyorum bugün?
“Hey, dur! Çıkıyor yine ruhum bedenimden, geri dön ben sensiz ne yaparım. Tamam, sakin ol, her şey aynı, yapılacaklar belli. İzlesin o beni yukarıdan onsuz da olur. Ben zaten her şeyi öğrendim. Şimdi gidip hastamı göreceğim sonra testlerini çalışacağım ve rapor edeceğim. Şu anda hastamın yanımdayım da. Ama farklı bir şeyler var. Onunla sohbet edemiyorum ki ruhum olmadan. Ben onun derdini dinlemeyi, birazcık yüzünü güldürmeyi seviyorum. Şimdi testleri çalışıyorum. Hepsini çok iyi biliyorum, sorun yok. Ama çalışırken bir türkü tutturup mırıldanamıyorum, eğlenemiyorum nedense, halbuki ben çok severim işimi. Ya bu çıkan rakamlar eskiden yalnızca rakam değildi onlar. Benim sanatımdı. Emeğimin karşılığıydı.
Ruhum seni geri istiyorum sen olmadan hiçbir şeyin tadı yok. Ruhum beni neden terk etmek istiyorsun? Ne yaptım ben sana. Aslında biliyorum sana ne yaptığımı yada ne yapmadığımı. Hiç dinlemiyorum ki seni. Ama ne yapalım sende anla beni bizden böyle olmamızı istiyorlar. Robot gibi yapılacaklar belli, yapacaklarımız belli. Tamam, söz veriyorum dinleyeceğim seni ama sende bana yardım edeceksin. Olmaz öyle her şeyi bir kerede silip atmak. Sorumluluklarımız var bizim. İkimizin sorumlulukları. Önce onlar. Kulağıma fısılda yavaş yavaş istediklerini, sıra onlarda yapacağım. Söz dedim ya! Unutma ama tekrar söylüyorum. Kimseyi üzmeden, sorumluluğumuzu ihmal etmeden. Sen olmadan ben olamıyorum.
Ruhumla var olmak için izin verin bana. O zaman ben de mutlu olurum sizde. Çünkü güler yüzle yaparım işimi, isteyerek, severek. O zaman yalnızca işim olmaz sanatım olur.

İstanbul 02.03.2006
Serap DURMUŞ