AHH BU İLİŞKİLER

Dünyanın en büyük sanatı, varoluşundan beri; iki insanın birlikte anlaşması imiş. Bunu bugüne kadar gelmiş, geçmiş en usta sanatçılar bile kabul etmişler. Katılmamak mümkün mü?…
Yaşamıyor muyuz bizde bu hayatı, türlü türlü insan ilişkilerimiz yok mu?
Ve yine insana en büyük kötülüğü, yine başka bir insanın yaptığını bilmiyor muyuz?
İlk önce tanışırız, başta herşey güzeldir, tamam işte tam benim kafadan deriz. Çok iyi anlaşacağız!!!… Sonra zaman geçer, paylaşımların artmasıyla fikir ayrılıkları da doğar, bazı düşünceler aykırı gelmeye başlar, yollar ayrılmak istenir.. Ya O, yada sen… Sorun da burda başlar zaten…. Kartlar açık oynanıp, gösterilirse problem yok da, asıl sorun düşünceler gizlendiğin de çıkar.. Her ilişki için değişmez kural bu… İster kadın-erkek, ister kadın-kadın, ister erkek-erkek arkadaşlığı olsun. İlişkinin türü fark etmiyor. Fark eden iki tarafın beraberliği sonsuza kadar
yürütmek zorunda olduğunu hissetmesi. Daha çok da kadın-erkek ilişkisinde.. Bir taraf istemiyor olabilir artık beraberliği yürütmeyi, bazı düşünce ve duygularda ayrılıklar olabilir, fikir ve kararlar da değişmiş olabilir hatta sıkılmış bile olabilir bu ilişkiden erkek veya kadın. İnsan beyni bu… belli mi olur!! Ne zaman ne düşüneceği, ne zaman neye karar vereceği veya şartlar öyle gerektirir…..
Hiç bir ilişki sonsuza kadar sürmek zorunda değil. Belki nerde trak orda bırak anlamında da değil ama her iki tarafta elinden geleni yapmışsa düzeltmek için ters giden şeyleri ve hala yürümüyorsa, bunu birbirinden saklamanın, her geçen günü kendine işkence etmenin onunla birlikte olduğun zamanlar da ikide bir saate bakıp, zamanı doldurmaya çalışmanın ne mantığı var.. Hem de bundan habersiz olan, karşı tarafa yapılmış bir hakaret değil midir?
Bunu ne bir kadın, ne de bir erkek hak etmez. Kaldı ki bir taraf, hiçbir şeyin farkında değil, hala seviyor ve sevildiğini sanıyorsa…. Bu işkenceyi hem kendin çekmek, hem de karşındaki insanın duygularına saygısızlık etmek onu karşına alıp; bak!! artık bu beraberliğe son vermek istiyorum demek daha kolay, daha az acıtır olmaz mı? Bazı insanlar anlayışlıdır, neden bile sormayabilirler, bu cümle herşeyin bittiğini anlatmaya yeter ona.. Tabii bu iyi düşünülüp verilmiş bir kararsa… geri dönüşü olmayan
kararlar vermek bazen insanın kendi kendisini üzmesine de sebep olur….
Neden söylemez bir erkek veya kadın? Neden istemediği bir ilişkiye zorla sürükler hem kendini hem bir başkasını.. Neden işkence eder zamanı kendisine?. Ve neden oyalar karşındaki kişiyi, sanki hala devam etmek istiyormuş gibi…
Bu soruların çeşitli cevapları var mutlaka. Eğer bu cevaplardan bir tanesi
ÜZMEMEK, KIRMAMAK ise ne acı, ne kadar gurur kırıcı….
Böyle bir cevapla hiç kimsenin karşılaşmaması dileğiyle…
Birgün sesimi duymak, yüzümü görmek istemediğin zaman söyle bana birtanem….
“NEDEN” demeye hakkım yok, hak etmişimdir!!!!

N.Z. GORENER
www.kafiye.net