Sonunda okullar açıldı mı?

Sonunda okullar açıldı mı? Evet sonunda okullar açıldı. Yaz ne güzeldi. Güneş, rüzgar, deniz ve tembelliği sevdiğimizden çok ama çok rahattık. Yaklaşık 2,5 -3 ay olan tatilimizi bitirdik. Aileler mutlu… Evde zapt edemediği haşarı çocukları öğretmen iyi idare ediyor.

Anne, nefes alacak. Dinlenecek. Başlayacak yaz nedeniyle ara verdikleri altın günlerine, sabah kahvaltılarına, akşamüstü kahve içme ziyaretlerine. Anneler nefes alacak hem de bol bol… Okullar açıldı. Baba dertli. Zaten işten yorgun argın geliyor. Bir de çocuğun okuluyla dersleriyle mi ilgilenilecek yine..

Dertli… Nasıl dertli olmasın ki? Okul masrafları, her gün çocuğuna okula giderken vereceği okul harçlığı sıkıntısı tekrar başlayacak. Kendisi belki bir kaç özel zevkinden aylarca vazgeçecek. Hele hele okula giden bir değil de birkaç çocuk varsa, yetiremedim, bitiremedim dertleri. Birde üniversiteye giden abi abla varsaaa. Maaş kartını çocuğa gönder. Sen ne yersin ne içersin önemli değil. Çocuk okuyup büyüyecek , büyük adam olacak. Kolay mı? Başlıyor babanın okul kabusları.

Çalışkan çocuk sevinçli. Okulunu çok özledi. Öğretmenin anlattıklarını dikkatle dinleyip, sorduğu sorulara hemencecik cevap vermeyi. Teneffüslerde bile bahçeye çıkmayacak ve bir sonraki dersin notlarına göz atacak. Alışkın. Herkesin gıpta ettiği kıskanılacak bir öğrenci olmak kolay mı? Öğretmenin ve okulun gururu olacak. Sınıfın ve okulun seviyesini yükseltecek. Okulun adını duyuracak.

Orta seviyedeki öğrenci de sevinçli, okulunu o da özledi. Ama çok çalışkan öğrenci kadar değil. O derslerden çok, arkadaşlarını özledi. Koridorlarda koşmayı özledi. Teneffüs zili çalar çalmaz sırasından kalkıp koşmayı, oyunlar oynamayı özledi. Derslerine sınava yakın çalışır. Sınavdan 100 almasa da 60 70 alması yeter. Onun sınıfta en iyi olma derdi yok. Çocukluğunu yaşayarak öğreniyor derslerini. Belki de en şanslı öğrenci o.

Tembel öğrenci üzüntülü. Yine dersler, yine öğretmen şikayeti, yine annesinin babasının dırdırı. Sormazlar ki bu öğrenciye eksik kalmasının sebebi nedir? Şiddetli aile kavgaları mı, sevgi (sevgiyi maddiyatla karıştırdık) şefkat ,ilgi eksikliği mi ? Nedir sormazlar ki… Sebebi ne ? Bunlar, çok güzel olmasa da zarar vermeyecek şeyler. Okular açılınca ana sınıf ,birinci sınıf, ikinci sınıf ve üçüncü sınıfa kadar çocuklarımızın çantalarını biz taşıyabilir, götürüp getirebiliriz. Sonraki sınıflarda öğrencilerin okula gidip gelme sorunu onun olsun. Küp gibi ağır çantasını kendisi taşısın. Taşısın ki omuzlarındaki çanta ile hayatın yükünü taşımaya alışsın. Bir başına bırakın okuluna giderken. Bırakın ki arkadaşları “Annenle mi geliyorsun?” diye dalga geçmesinler…

Bırakın sınavlarına kendisi çalışsın. Sonuçlarını siz merak etmeyin. Henüz birinci sınıf öğrencisi okumayı yazmayı yeni öğrenmiş. Alışması için okulun yaptığı ortak deneme sınavlarından aldığı puanları ve yanlışlarını, siz anne babalar başka öğrencinin deneme sınavını merak edip internetten o çocuğun sonuçlarıyla karşılaştırmayın, uğraşmayın. Sonra kendimiz acıyoruz. Çocuklarımız yarış atları gibi birbirleriyle yarışıyor. Başka çareleri yok. Ortam öyle demeyin. Çocuklarımızın doktor, avukat, mühendis,öğretmen olmalıyım şartlanmaları yerine, karşıdan karşıya geçen yaşlılarımızın elinden tutup karşıya geçirebilecek yüreği olsun. Merhameti olsun. İlk önce insan olsun. Sıfat olarak isminin önüne gelen etiketi, ileride kendiliğinden oluşacaktır. Çocuklarımıza insan olmanın tüm erdemlerini öğretelim. Hayatın yükünü daha okula giderken çantasını taşımasıyla öğrensin. Çocukça teneffüslerde oyun oynamaya ve sosyal olacak diye hafta sonları satranç, basketbol, folklor kurslarına zorla gitmesin. Sosyal yaşantısına renk katalım derken karartmayalım. Yeteneği varsa yıllar sonra da ortaya çıkar.

Yeni öğretim yılı hepimize hayırlı olsun. Sağlıklı ve başarılı öğrencilerle dolu dolu geçsin.

Gülsüm Hicran ÇAÇUR
16 Eylül 2014, Salı
www.kafiye.net