SİDELYA
İsimsiz şehrimin muhtezin gölgesi
Harı sönmüş yüreğimde dağlanan köz
Asi bir kıvılcımın şavkı gibi
Yakar ormanları
Saçlarındaki har
Gönlümde parlayan şule
Bir sır vereceğim sidelya
Sakla beni avuçlarında
Hiç kimseye söyleme
Gözlerimden akarken yaşlar
İflah olmaz coşkuların sancısı
Gece kuşlarının diş izleri tenimde
Mahrem duygular seslendi adını geceye
Kararsız adımlarım
Ruhumu keşfe çıkarken ellerin
İçimdeki mum düştü tenime
Yandı Salkım saçak anılar
Örümcek ağına takılmış ömür
Sidelya
Devşirdim yalnızlığı senin adınla
Neydi ruhundaki sır
Bataklık gibi beni içine çeken
Nefesin soldururdu tenimi
Gecenin fecrinde biten nefsi gibi
Ey nefs-i ala
Ziyası gönlüme düşen sır
Suretim saklanıyor aynalardan
Vahalarında kuraklığın sonuydun sidelya
Kıraç bahçemdeki kızıl tenli lale
Ateş çemberinde kavrulan aşk
Sarıp ucunu bulamadığım gece
Sen sidelya
Düşme gönlümün çölüne
Fecre düşmüş mefkûre
Sen gecelerimde asılan ay
Yüreğimi tırmalayan gülüş
Buselerime meze olan lavanta çiçeği
Muktedir yalnızlığımla sevişir bekleyişler
Umutsuzdu sen dediğim düşler
Sidelya
Ruhumdaki bulanık ayna
Gör beni dokun yalnızlığıma
İçimdeki ateşi bırakacağım avuçlarına

Safiye Lemide Çakır
www.kafiye.net